Burada yaşamanın keşişlerin bizlere öğrettiği yaşamdan çok daha farklı olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنها مختلفة تماماً عن الطريقة التي علمنا الناسكون العيش بها |
Burada olmanın en ama en muhteşem yanı sizlerin soracağı soruların benim kendi kendime soracaklarımdan çok daha farklı olacaklarını bilmem. | TED | و الأمر الرائع في وجودي هنا هو انني أكيدة أن التساؤلات التي لديكم مختلفة تماماً عن الأسئلة التي استنبطتها بنفسي |
Ama buna karşın, ben çok daha farklı bulgular edindim. | TED | لكن حقيقةً, ما كنت أجده مختلف تماماً عن ذلك. |
Mantıksız değil, sadece tanıdığım Kahlan Amnell'den çok farklı davranıyorsun. | Open Subtitles | ليس بعدم مقولية،لكنكِ مُختلفة تماماً عن (كالين آمنيل) التى أعرفها. |
Bu sabah ki Matty'den çok farklıydı. | Open Subtitles | لقد كان (ماتي) مختلف تماماً عن ذي قبل |
Yaşayan hücrenin gürültülü, dağınık ve samimi ortamından tamamen farklı. | TED | وذلك يختلف تماماً عن الدفء، والفوضى، والبيئة الصاخبة للخلية الحية. |
Ve beyine baktığınız zaman, her iki beyin korteksinin birbirlerinden tamamen ayrı olduğu açıkça görülür. | TED | وعندما تنظرون إلى المخ، فإنه من الواضح أن النصفين منفصلين تماماً عن بعضهما |
Makine Öğrenmesi Devrimi Sanayi devriminden çok daha farklı olacak çünkü Makine Öğrenmesi Devrimi asla durulmayacak. | TED | ثــورة التـعلـم الألــي ستكون مختلفة تماماً عن الثورة الصناعية لأن ثورة التعلم الألي لن تستقر أبداً |
Son bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum; vücudumuzu içsel olarak deneyimleme şeklimiz, dış dünyada nispeten çok daha farklı işliyor. | TED | هناك شئٌ أخير أريد أن أصرف انتباهكم إليه، هو أن هذه التجارب عن الجسد من الداخل تختلف تماماً عن تجارب العالم من حولنا. |
Ve verilerdeki pek çok fonksiyonu da giriş sistemine ekledik, bunlar anladıklarımızdan çok daha farklı, çünkü bunları dinamik olarak ölçmüyoruz. | TED | و العديد من وظائف البيانات هنا والتي موجوده لدينا كأنظمة إدخال تختلف تماماً عن فهمنا لها لأننا لا نقيسها حيوياً |
Dışarı çıktıklarında, bıraktıkları dünyadan çok daha farklı bir dünya bulurlardı. | Open Subtitles | عندما يخرجون سيجدون عالماً مختلفاً تماماً عن العالم الذى تركوه |
Ancak bu, bana anlatılandan çok daha farklı. | Open Subtitles | لكن هذا مُختلفٌ تماماً عن القصة التي رويتها من قبل |
İngilizlerin özgürlük hakkında çok daha farklı fikirleri vardı ve Napolyon'a karşı kendilerini savunmak için denizde ve karada uzun savaşlar vereceklerdi. | Open Subtitles | كان لبريطانيا مفاهيم مختلفة تماماً عن الحرية وسوف تقاتل عبر حروب طويلة فى البر والبحر ضد نابليون للدفاع عنها |
Diane'den çok farklı biri. | Open Subtitles | ... ( إنها مختلفة تماماً عن ( دايان |
Fikrinizi değiştirmenize sebep olan beklenilen bir davranış mıydı yoksa tamamen umulmadık bir tavır mı? | TED | هل السلوك الذي دفعك لتغير انطباعك شيء كنت تتوقع أي شخص أن يفعله، أو أنه شي خارج تماماً عن المألوف؟ |
Muhtemelen tamamen yeni politik modellere ve tamamen yeni politik düşünce biçimlerine ihtiyacımız var. | TED | سنحتاج في العالم لنماذج سياسية جديدة تماماً وطرق تفكير جديدة تماماً عن السياسة. |
Bu bakış açılarımızın derinlemesine insancıllaştırılması, ve bu ekonomik modelin tam ortasındaki yalan söyleyen kişininkinden tamamen farklı bir vizyon | TED | هذه رؤية إنسانية عميقة لحياتنا، وهى رؤية مختلفة تماماً عن التى تكمن فى قلب هذا النظام الإقتصادى. |
Kocanızın intihar ettiğinden tamamen tatmin oldunuz mu? | Open Subtitles | هل أنت غير راضية تماماً عن انتحار زوجك ؟ |