| Ne planlıyorsunuz bilmiyorum ama annem halihazırda tüm çakrayı emiyor. | Open Subtitles | لا أدري ما تخطّطان إليه، لكنّ والدتي تمتصّ جميع التقنيات |
| Örümceğin vücudunda kalan son sıvıyı da emiyor. | Open Subtitles | إنها تمتصّ السّائل المتبقّي من جسد العنكبوت. |
| Onları gördüm. Hidrolik sondaj kuleleri deniz suyunu emiyor. | Open Subtitles | أنا أراهم، الحفّارات المائيّة تمتصّ مياة البحر الآن |
| -Parmağanı mı emiyorsun? | Open Subtitles | هل تمتصّ إبهامك؟ ماذا يجري هنا؟ |
| Ne? Parmağını mı emiyorsun? | Open Subtitles | أنت تمتصّ إبهامك؟ |
| Orada ifade edilen bütün duyguları, bütün hayatı emerler. | Open Subtitles | إنها تمتصّ كافة المشاعر، وكلّ تعبيرات الحياة المُحواة بها. |
| En hafif yağmurda veya buğuda bile her damlayı emerler. | Open Subtitles | أقل مطر أو رذاذ تمتصّ كل قطرة منه |
| Çok uluslu sirketler beynimizi emiyor. | Open Subtitles | أخلاقيّات الشركات تلك تمتصّ أدمغتنا |
| Çünkü larva, örümceğin sıvılarını emiyor. | Open Subtitles | لأن اليرقة تمتصّ سوائلها. |
| Parmağını mı emiyorsun? | Open Subtitles | هل تمتصّ إبهامك؟ |