Özel ajan. Oh. Demek oluyor ki sen FBI'yı temsil ediyorsun. | Open Subtitles | عميل خاص، ذلك يعني أنك تمثل المخابرات الفيدرالية وما زلت تمثلني |
..ve cumhuriyeti temsil eden bu ülkenin.. | Open Subtitles | وللجمهورية التي تمثلني, ومن الصلاحيات المخولة لي |
Şirketimin bu firma tarafından temsil edilip edilmemesi umurumda bile değil, ama seni tekrar görmek istiyorum. | Open Subtitles | لا اهتم إن لم تمثلني الشركة أود أن أراك مرة أخرى |
İçinde bulunduğum durumun farkındayım, bu kadın beni temsil etmeyecek. | Open Subtitles | أنا مدركة تماماً لموقفي، هذا المرأة لا تمثلني |
Bunu istemiyorum. Söylüyorum. Beni temsil ediyorsun, onu değil. | Open Subtitles | لست أطلب، أنا أقول أنت تمثلني أنا ولست هو |
Beni temsil ettiğini sakın unutma! | Open Subtitles | اسمع ،اسمع ،اسمع.أنت تمثلني الآن. |
Beni temsil etmeni istiyorum. | Open Subtitles | عليك الحساب أريدك أن تمثلني .. |
Beni sen temsil edemezsin! Belki bu eder! | Open Subtitles | انت لا تمثلني ربما هذا سيمثلني |
Artık beni temsil ediyorsun. | Open Subtitles | انت تمثلني الآن. |
Artık beni temsil ediyorsun. | Open Subtitles | انت تمثلني الآن. |
Evet çünkü beni temsil ediyorsun. | Open Subtitles | أجل لأنك تمثلني |
Onlar, benim. Beni temsil ediyorlar. | Open Subtitles | إنها جزء مني، إنها تمثلني. |
Gerçekten beni temsil eden bir balığa ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد سمكة تمثلني بجد جوهرياً |
Sen değil. Beni burada temsil etmeni istiyorum, Donnie. | Open Subtitles | ليس أنت, أريدك أن تمثلني (هنا يا (دوني |
Hogarth beni temsil etmiyor demiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن (هوغارث) لا تمثلني |