Bu wiki devrimler öylesine hızlı bir şekilde oluyor ki bir boşluk yaratıyorlar ve halk boşluktan nefret eder. Bu boşluk istenmeyen güçler tarafından -tipik olarak eski rejim yanlıları, aşırı gruplar veya radikaller tarafından- doldurulabilir | TED | حسناً، تلك الثورات حدثت بسرعة كبيرة و أحدثت فراغاً، و السياسة تمقت الفراغ، و بإمكان القوى البغيضة أن تملأ ذلك الفراغ، عادةً ما يملؤه النظام القديم, أو المتطرفين أو القوى الأصولية. |
Daisy'le buluşacağım. Geç bile kaldım. Geç kalmamdan nefret eder. | Open Subtitles | سأقابل (دَيزي) إنّي متأخّرةٌ بالفعل، وهي تمقت تأخّري، لا. |
Doğa boşluktan nefret eder. | Open Subtitles | الطبيعة تمقت الفراغ |
Tabiat boşluklardan hoşlanmaz. | Open Subtitles | الطبيعة تمقت الخَوَاء. |
Lisbeth, kadınlardan nefret eden adamlardan hoşlanmaz. | Open Subtitles | تمقت (ليزبيث) الرجال الذين يكرهون النساء |
Her zaman ikiyüzlülerden nefret ettiğini söylemez miydin? | Open Subtitles | كنت أحد الذين دائماً يرددون، أنك تمقت المُدّعين الحثالة |
Mesele şu ki son birkaç günümü vampirlerden ne kadar nefret ettiğini ve kasabana neler yaptıklarını anlatmanı dinleyerek geçirdim. | Open Subtitles | المغزى أنّي أمضيت الأيام القليلة الفائتة معك أستبين كم تمقت مصّاصي الدماء وما فعلوه ببلدتك. |
Doğa boşluktan nefret eder. | Open Subtitles | الطبيعة تمقت الفراغ |
O şarkıdan nefret eder. | Open Subtitles | - ? إنّها تمقت تلك الأغنية |
O bundan nefret eder. | Open Subtitles | إنّها تمقت ذلك |
Doğa bu eğilimden pek hoşlanmaz. | Open Subtitles | الآن ، الطبيعة تمقت الانحدار. |
Stüdyo partilerinden nefret ettiğini söylerdin. | Open Subtitles | قلتَ أنك كنتَ تمقت حفلات الاستديو. |
Evelyn'in bunu söylemekten ne kadar nefret ettiğini de biliyorsun. | Open Subtitles | وتعلمان كم أنها تمقت الاعتراف بذلك. |