Gerçekliğimizi etkileyen, o gerçekten önemli ve güçlü olduğumuz hissini bize verir. | TED | تمنحنا شعور حقيقي جدًا لنكون مهمين وأقوياء من أجل التأثير على واقعنا. |
Bize kimliğimizi ve bir topluluk olma hissini verir. | TED | إنها تمنحنا هويتنا و شعوراً بالإنتماء الى المجتمع. |
Ajan Gill, Bir dakika verir misiniz? | Open Subtitles | عميل جيل هل من الممكن ان تمنحنا قليلا من وقتك |
Para hakkında Walter. Bir gün daha verebilir misin. | Open Subtitles | بشأن المال ، والتر سيكون عليك أن تمنحنا يوماً إضافياً ، أرجوك |
Noah, bize biraz müsaade eder misin? | Open Subtitles | نوح , هل يمكنك أن تمنحنا لحظة , من فضلك؟ |
Okumak, birlikte paylaşabileceğimiz, eşit bir şekilde paylaşabileceğimiz bir evren veriyor. | TED | فهي تمنحنا عالماً يمكننا أن نتشاركه جنباً إلى جنب، بحظوظ متساوية. |
Neoevrim, bizlere öz-yönelimli evrimin kapılarını açıyor. | Open Subtitles | نيلوشن" تمنحنا فرصة في التطور المُدار ذاتياً" |
Paradigma bize güç verir. Ama sen bize bilgelik verebilirsin. | Open Subtitles | المعادلة ستمنحنا القوة لكن يمكن لك أن تمنحنا الحكمة |
Bize biraz izin verir misin? | Open Subtitles | مهلاً ، هل لك أن تمنحنا لحظات مِن فضلك ؟ |
Umarım bu gezi birbirimizi tekrar tanıma şansı verir. | Open Subtitles | آمل أن تمنحنا هذه الرحلة الوقت للتعرف إلى بعضنا من جديد |
Kara Kitle binasının yerini bize verir vermez ekip orada olacak. | Open Subtitles | سيتواجدوا في المكان بمُجرد أن تمنحنا موقع |
Önceden kaydedilmiş an tekrar canlandığında daha önce yaşanmışlık hissi verir zira bir bakıma öyledir. | TED | عندما يتم عرضها فوق اللحظة المسجلة مسبقاً تمنحنا الشعور كما لو كان الأمر قد حدث من قبل لأنه ، من منطلق آخر .. قد حدث من قبل. |
Bize birkaç dakika izin verir misin? Tabii. | Open Subtitles | هلا تمنحنا بعض الدقائق بمفردنا؟ |
- Biraz izin verir misin? Sağ ol. | Open Subtitles | مهلا، هل يمكنك أن تمنحنا دقيقة رجاء؟ |
Bize birkaç dakika izin verir misiniz? | Open Subtitles | أيمكنكَ بأن تمنحنا بعض الوقت للحديث؟ |
Başlamadan önce bize bir dakika verir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تمنحنا لحظة قبل أن نبدأ؟ |
Bize biraz izin verir misiniz lütfen? | Open Subtitles | هل تمانع من أن تمنحنا دقيقة من فضلك ؟ |
Kendi rızasıyla da verebilir. Odasına çıktığını söylemişti. | Open Subtitles | يمكنها أن تمنحنا موافقتها إنّها في مكتبها الآن |
Bize biraz izin verebilir misiniz? | Open Subtitles | هل تمانع ان تمنحنا بعض الخصوصية ؟ فقط دقائق |
Bu kutsal günde birlikte dua etmemize müsaade edecek misiniz Albay Rainsborough? | Open Subtitles | هل سوف تمنحنا ما تبقى من هذا اليوم لنصلي سوياً كولونيل (رازنبروه)؟ |
Algoritmalar, büyük veriler, bulut bize daha azına daha fazla veriyor. | TED | الخوارزميات، والبيانات الضخمة، والتخزين السحابيّ كلها تمنحنا الكثير من القليل. |
Neoevrim, bizlere öz-yönelimli evrimin kapılarını açıyor. | Open Subtitles | نيولوشن) تمنحنا فرصة) للتقدم في مجال التطور الذاتي |