"تم اغتصابها" - Traduction Arabe en Turc

• tecavüze uğramış
• tecavüz edilip
• tecavüze uğradı

üvey babası tarafından defalarca tecavüze uğramış ve bunu kimseye söylememesi için şiddetle tehdit edilmiş.
تم اغتصابها مراراً، من قبل زوج أمها. وتم تهديدها بالعنف، في حال أخبرت أحداً

Kolejdeyken 20 yıl önce tecavüze uğramış.
تم اغتصابها منذ عشرين عاما عندما كانت طالبة

Kat Martin partide tecavüze uğramış.
تبين ان كات مارتن تم اغتصابها في تلك الحفلة

Üniversite 1. sınıf Sally Lennon adında bir kız Brassard Üniversitesi Müzik Festivali'nde tecavüz edilip öldürülmüş.
طالبة جامعية اسمها سالى لينون تم اغتصابها وقتلها فى احتفال جامعة براسارد الموسيقى

Arkadaşı tecavüze uğradı. Allison yan odadaydı.
صديقتا تم اغتصابها آليسون كانت في الغرفة المجاورة

Çünkü, resmen palyaçolar tarafından toplu tecavüze uğramış gibi görünüyor!
لأن.. لأن أعني، إنها تبدو كما لو أنه تم اغتصابها من قبل عصابة مهرجين!

- tecavüze uğramış mı?
هل تم اغتصابها ؟

tecavüze uğramış ve sonra boğularak öldürülmüş.
تم اغتصابها وخنقها حتى الموت

Bıçaklanarak öldürülmüşler ve Marie tecavüze uğramış.
وماري تم اغتصابها

Em, kızımız tecavüze uğramış.
(إم) ، لقد تم اغتصابها

15 yıl önce tecavüz edilip öldürülen bir genç kız ile aynı soyad--
كان لينين نفس الاسم الاخير لفتاة صغيرة تم اغتصابها و قتلها منذ 15 عاماً

1989'da boğulmuş bir kurban var ilk cesedin bulunduğu yerden 16 kilometre öteye atılmış tek yanlış tecavüz edilip bıçaklanması.
لدى ضحية خنق عام 1989 تم ألقائها على بعد 10 اميال من مكان ايجاد الجثة بأختلاف انه تم اغتصابها و طعنها

Dört yıl önce, Milan Knizac tarafından tecavüz edilip öldürüldü.
منذ أربع سنوات, تم اغتصابها و قتلها. بواسطة رجل يدعى (ميلان نيزاك).

Olamaz. Başkan Lewis'in sevimli, masum, genç kızı tecavüze uğradı.
يا إلهي الابنة الشابة البريئة الجميلة لرئيسِ البلدية (لويس) تم اغتصابها