Fakat çok yakın zamanlara kadar bu konuda çok az çalışma yapıldı. | TED | لكن حتى وقت قريب، تم القيام بعمل القليل جدًا حول هذا الموضوع. |
Şimdiye kadar göçmen ya da dezavantajlı sosyal ortamlardan gelen çocuklara eşit şans vermek için çok şey yapıldı. | TED | تم القيام بالكثير من أجلتحسين الفرص المعيشية للطلاب المنحدرين من أصول مهاجرةأو من طبقة اجتماعية مهمشة. |
Zaten bilgisayar oyunlarını öğretmek çoktan yapıldı fakat nasıl oynandığını bilmek başka bir adım. | TED | ومرة أخرى، تعليم ألعاب الفيديو أمر تم القيام به سابقا، لكن تعلم كيفية لعب ألعاب الفيديو هي خطوة أخرى. |
Programı başlattıktan beri 3 milyon yolculuk yapılmış. | TED | مذ اطلقنا البرنامج ثلاثة ملايين رحلة تم القيام بها |
"Harvard Yetişkin Gelişimi Çalışması" belki de yetişkin hayatı üzerine yapılmış en uzun süreli araştırmadır. | TED | دراسة هارفارد لتطور حياة البالغين قد تكون أطول دراسة لحياة البالغين تم القيام بها. |
Bu birçok kez yapıldı. Ama üçünü birden içeren bir ürün henüz üretilmedi, bu çok zor. | TED | لقد تم القيام به عدة مرات. ولكن الحصول على الثلاثة لم يتم. |
Apollo programının, ekonomik verimliliğinin ölçüldüğü, bir çok çalışma yapıldı. | TED | حسنا ، في الواقع ، الكثير من الدراسات تم القيام بها عن الجدوى الاقتصادية ، الأثر الاقتصادي لمشروع أبولو |
Daha önce yapıldı, sadece bizim tarafımızdan değil. | Open Subtitles | لقد تم القيام به من قبل ، و لكن ليس بواسطتنا |
Gelişen illegal bir ağın parçası olarak şahsi kâr için yapıldı. | Open Subtitles | كجزء من شبكة مزدهرة غير مشروعة تم القيام بذلك من أجل ربح شخصي |
Bu çalışma, olağanüstü bir grup insan tarafından yapıldı, ve bütün çalışmayı onlar yaptılar, ve bende hepsini bir araya getirmeye çalışıp hazıra konan kişiyim. | TED | لقد تم القيام بهذا العمل بواسطة متميزة من الاشخاص قاموا بكل هذا العمل وانا الشخص " المنظر " الذي سيحاول ان يلخص كل هذا |
Ve bu çalışma bir kaç yıl evvel yapıldı. | TED | وهذه الدراسة تم القيام بها منذ عامين فقط . |
Bunun yaşadığım yer olan Manhattan'ın Doğu kısmındaki Earth Matters adlı bir kafede canlı olarak labtopumla çektim Bu Rubin Himalayan Sanatı Müzesi ile beraber karşılaştırmalı kozmoloji üzerine bir sergi için ortak bir proje olarak yapıldı. | TED | لقد التقطت هذا حيا عبر حاسبي المحمول في مقهى اسمه شؤون الأرض على الجانب الأسفل من شرق مانهاتن، حيث أسكن. ولقد تم القيام به كمشروع تعاوني مع متحف روبين لفن الهيمالايا لمعرض عن علم الكونيات المقارن. |
Peki bu konuda kurum içi bir araştırma yapıldı mı ? | Open Subtitles | هل تم القيام بتحقيق داخلي في الأمر ؟ |
Yapılabilecek herşey yapıldı. | Open Subtitles | تم القيام بكلّ ما يمكن القيام به |
Sonra bu konuda bir şeyler yapıldı. | TED | ثم تم القيام بشيء حيال ذلك. |
Son 28 senede, bu zor, ezici, pis iş kelimenin tam anlamıyla binlerce kişi tarafından Avustralya çevresinde ve son zamanlarda da deniz aşırı yerlerde yapıldı. Onların bu çabası, odaklanmış tasarımın en fakir yaşam alanını bile iyileştirebileceğini kanıtladı. | TED | في السنوات ال 28 الأخيرة هذا العمل الصعب الخشن قد تم القيام به حرفياً من قبل آلاف الأشخاص من أنحاء أستراليا, و من الخارج في الآونة الأخيرة برهنوا من خلال عملهم أن التخطيط المركز يمكنه أن يحسن حتى أكثر الأماكن المعيشية فقراً |
Pekâlâ, İskenderiye'deki kazıların çoğu 19. yüzyılda Sir Flinders Petrie tarafından yapıldı. | Open Subtitles | جيد جدا، حسنا، معضم الحفريات التي أجريت في الإسكندرية تم القيام بها من قبل السير (فلندرز بيتري) في القرن الـ19 |
Ama yapılacak olanın yapılmış olması güzel. | TED | لكنه من الجيد جداً أن كل ما تم القيام به بالفعل حاصل |
Yani Danny Hillis ve ekibiyle yapılmış olan şeylerin çoğu mühendislik ilkelerini kullanarak yazılımı oluşturmaya sağlamaktan ibaret. | TED | ولذا فإن الكثير مما تم القيام به مع داني هيليز و آخرون هو محاولة جلب مباديء الهندسة في محاولة لتحقيق البرمجيات |
Arama, Niagara Şelalesi'nden yapılmış. Niagara Şelalesi mi? | Open Subtitles | تم القيام بهذه المكالمه من شلالات نياجرا |