Kendi kravatı ile boğulmuş ve "S.N.T." stüdyosundaki asansörün 7. katındaki asansör boşluğuna atılmış. | Open Subtitles | لقد تم خنقه بواسطة ربطة عنقه ومن ثم رمي إلى أسفل قناة ذلك المصعد |
Yüzüne bir şey bastırılarak boğulmuş. | Open Subtitles | لقد تم خنقه النزوف الشبكية نتيجة |
Bu bir ip izi. Yani kordon ya da ip gibi bir şeyle boğulmuş. | Open Subtitles | هذا يعني انه تم خنقه بشيء كوتر أو حبل |
Görünüşe göre boğulduğu sırada bu kasedi izliyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يشاهد هذا الشريط عندما تم خنقه للموت. |
Gırtlakta ezilmeler ve dil kemiği onun boğulduğu anlamına da gelebilirmiş. | Open Subtitles | قال أن تحطم الحنجرة وإنكسار العظمة اللامية ربما يعني أنه تم خنقه |
Evet, şu küçük çocuk "Michael Wilkins" ormanda boğuldu. | Open Subtitles | نعم الفتى مايكل ويلكينز تم خنقه في الغابة |
Bu adam boğularak öldürülmüş. | Open Subtitles | و نمشات دموية مُلتحمة هذا الرجل تم خنقه |
Kendi kravatı ile mi boğulmuş? | Open Subtitles | تم خنقه بربطة عنقه؟ |
Nefessiz kalmış. boğulmuş. | Open Subtitles | لقد تم خنقه أختناق |
- İlk önce boğulmuş. | Open Subtitles | لقد تم خنقه أولاً - صحيح - |
Bir denizcinin boğulduğu bilgisini aldık. | Open Subtitles | وصلنا تقريراً عن بحار تم خنقه |
O da işemeye yarayan organıyla boğuldu. | Open Subtitles | تم خنقه حتى الموت بعضو وضيع من جسمه .... يستخدم فى التبول و |
Yani, bıçaklandı ve sonra boğuldu. | Open Subtitles | أذن .. قد تم طعنه و من ثم تم خنقه |
Kesinlikle boğularak öldürülmüş. | Open Subtitles | بالتأكيد قد تم خنقه |
boğularak öldürüldüğü düşünülüyor. | Open Subtitles | من الممكن أن يكون تم خنقه |