kız dövülmüş, kan revan haldeymiş, nefes almıyormuş, o da 911'i aramış, polis gelmiş ve.. | Open Subtitles | وقد تم ضربها وجرحها و لم تكن تتنفس لذا قام بالإتصال بالنجدة ثم ظهرت الشرطة و |
40 kez bıçaklanmış, ama önce rastgele silahlarla dövülmüş. | Open Subtitles | لكن فى البداية تم ضربها بأسلحة صودف تواجدها 8 اسلحة مختلفة على وجه التحديد |
Altı ay önce dövülmüş ve bir hafta önce öldürülmüş. | Open Subtitles | لذا قد تم ضربها قبل 6 أشهر ثم قُتلت في الإسبوع الماضي |
Desen gibi bir şey taşıyan desensiz kenarlı bir cisimle vurulmuş. | Open Subtitles | حسناً لقد تم ضربها بشيء غير منتظم بشيء ما بارز |
Bay Crowley'nin yarasında bulduğumuz sineğe büyük bir hızla vurulmuş. | Open Subtitles | تم ضربها بواسطة قوة كبيرة لكن رأسه لا تظهر أثر قوة محددة |
İki hafta önce "Haber Hattı" programında dövülerek öldürüldü. | Open Subtitles | لقد تم ضربها حتى الموت في برنامج " دايتلاين " قبل أسبوعين |
Göz yaşartıcı gaz sıkılmış ve muhtemelen dövülmüş. | Open Subtitles | يقولون بأنها تعرضت لهجوم بالغاز المسيل للدموع و أنه تم ضربها على الأرجح |
dövülmüş veya hırpalanmış bir hâlde miydi? | Open Subtitles | هل تم ضربها أو الإساءة إليها بأي طريقة ؟ |
Elizabeth Chalmers, ya da daha bilinen adıyla Lizzy dövülmüş, ısırılmış ve altmıştan fazla kere mutfak çatalıyla bıçaklanmıştı. | Open Subtitles | إليزابيت تشالميز, أو ليزي كما كانت معروفة تم ضربها, وعضها وطعنها بأكثر من 60 طعنة بشوكة نحت |
Ölesiye dövülmüş, boğazı sıkılmış ve sonra da boğulmuş. | Open Subtitles | لقد تم ضربها حتى الموت وتم خنقها... حتى ماتت بالاختناق. |
Yani,dövülmüş. | Open Subtitles | إذن قد تم ضربها |
Yani düşmüş ve sonrasında dövülmüş. | Open Subtitles | إذن لقد سقطت ثم تم ضربها |
dövülmüş... | Open Subtitles | تم ضربها بماذا ؟ |
Gail çok spesifik bir şekilde dövülmüş. | Open Subtitles | اعنى، ( جيل ) تم ضربها بشكل محدد للغاية |
Öyle bir ihtimal var tabii, ama aynı zamanda kafasına vurulmuş da olabilir. | Open Subtitles | بلا شك هذا محتمل لكن من الممكن أنه تم ضربها على رأسها |
Gözlemlerimize göre koloni, kimyasal silahla vurulmuş. | Open Subtitles | تشير قراءاتنا إلى أن المستعمرة تم ضربها بسبب هجوم كيميائي |
Başının arkasına, bahçe baltasıyla vurulmuş. | Open Subtitles | "تم ضربها على مؤخرة رأسها" "بفأس للحدائق" |
Ama Andover'deki dükkanında gazete ve tütün satan yaşlı bir bayan... dün gece dövülerek öldürülmüş halde bulunmuş. | Open Subtitles | لكن عجوز تبيع في محل تبغ في (أندوفر) تم ضربها حتى الموت ليلة البارحة |