Yazılmamış kitaplar geleceği tahmin ediyor, geçmişi yansıtıyor. | TED | كتب لم تكتب تنبأت بالمستقبل .. فهمت الماضي |
Şöyle ki, bel/kalça oranı uzaklık algılarını tahmin etmeye yardımcı oldu. | TED | حسنًا، تنبأت نسبة الخصر إلى الردف بإدراك المسافة. |
Veri karşılaştırmasını yaptık ve birbirlerinden çıkardık, Dr. Fisher'in tam da tahmin ettiği hareketleri gördük. | TED | لذا عندما قمنا بمقارنة البيانات، حذفنا واحدًا عن الآخر، وجدنا نشاط في المناطق التي تنبأت بها د.فيشر بالضبط. |
Jasper, Henry'i tekrar sürgüne göndermeyi planlıyor. öngördüğün gibi. | Open Subtitles | جاسبر يخطط لأخذ هنري الى المنفى مجدداً كما تنبأت |
Çevirilerimin sonucu, bir köyü yok edecek büyük bir seli önceden haberdar ettim. | Open Subtitles | كنتيجة , لترجماتي , تنبأت بـ فيضان عظيم من شأنه أن يدمر قرية |
Oluşacak talebi öngördüm ve pazar şu an benim elimde. | Open Subtitles | تنبأت بذلك ، والآن السوق لي. |
Uyuşturucu problemini öngörmüş. | Open Subtitles | تنبأت بمشكلتك مع المخدرات. |
Eğer 1900 den 1929 a kadar olan tahmininizi bir temele dayandırsaydınız, bu tür şeyler tahmin etmiş olurdunuz. | TED | إذا كنت قد اعتمدت في تنبؤاتك ، وتوقعاتك على الفترة ما بين 1900 الى 1929 هل كنت قد تنبأت بشيء من هذا القبيل. |
Ona karşı koymak için elimden gelenin en iyisini yapıyordum ama yemekte, kısmet kurabiyeleri kaçınılmaz sonu tahmin etti. | Open Subtitles | كنتأحاولما بوسعيلتجنبها.. لكن في العشاء ، كعكة الطوالع تنبأت بمصيبة |
Hayretleriniz gayet yerinde, Çünkü geleceği tam olarak tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | يحق لكما أن تشعرا بالدهشة لأنني تنبأت بالمستقبل بإتقان |
Yani, IG'e yanıt vereceğini rasgele mi tahmin ettim? | Open Subtitles | تنبأت فقط عشوائياً أنها ستستجيب للجلوبلين المناعي؟ |
Bence falcı geleceği tahmin etmedi. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن الوسيطة الروحية تنبأت بالمستقبل |
Butun kizlarin gecici asklar icin cildirdigini onceden tahmin ederdim. | Open Subtitles | أنا تنبأت بأن موضوع البنات أصبحوا جنون البرية |
Senin de tahmin ettiğin gibi sonum hapiste bitecek. | Open Subtitles | سينتهي بي المطاف في السجن تماماً كما تنبأت |
Einstein denklemi bu halkanın şeklini ve büyüklüğünü tahmin eder, bu sebeple bunun resmini çekmek sadece mükemmel olmayacak, ayrıca denklemin, kara delikteki olağanüstü durumlarda geçerliliğinin doğrulanmasına yardım edecektir. | TED | تنبأت معادلات آينشتاين بحجم وشكل تلك الحلقات، لذا التقاط صور لها لن يكون مذهلًا فقط، لكن سيكون برهاناً على أنّ تلك المعادلات صحيحة حتى في الظروف المتطرفة التي توجد بقرب الثقب الأسود. |
Tıpkı senin öngördüğün gibi! | Open Subtitles | انها تماماً كما تنبأت |
Tıpkı senin öngördüğün gibi! | Open Subtitles | انها كما تنبأت به |
Eh, O plan yürüseydi, Francis senin öngördüğün gelecekten sakınmış olacaktı. | Open Subtitles | حسناً ، إن كان ذلك قد نجح كان (فرانسيس) سيتجنب القدر الذي تنبأت به |
O büyük bir felaketi önceden görmüştü ve herkezi uyarmaya çalıştı fakat kimse onu dinlemedi | Open Subtitles | لقد تنبأت بكارثة كبيرة وحاولت تحذير كل شخص ولكن لم يستمع اليها احد |
Bunu öngördüm. | Open Subtitles | أنا تنبأت بذلك |
Burada olanları öngörmüş müydün? | Open Subtitles | هل تنبأت بما حدث هنا؟ |
Ama Wu Teyze köy yok olmayacaktı diye öngörmüştü ve yok olmadı. | Open Subtitles | لكن العمة (وو) تنبأت بأن القرية لن تُدمر, و هذا ما حدث |
Ne yazık ki senin kehanetinde ne tür görüler bulunduğunu gösterdim. | Open Subtitles | للأسف أريتك فعليًّا الرؤى المتعلّقة بك التي تنبأت بها. |
Tanrılar, Ragnar'ın birçok oğlu olacağını haber vermişlerdi. | Open Subtitles | (تنبأت الآلهة بإنجاب (راغنار الكثير من الأولاد |