New York'ta seni bekleyen sıcak bir hücre mi? | Open Subtitles | زنزانة دافئة تنتظرك في نيويورك ؟ هكذا يردون لك الدين |
Barda seni bekleyen bir afet var, haydi kaplan göreyim seni. | Open Subtitles | لديك فتاة جذابة تنتظرك في الحانة، اذهب إليها |
Haydi, bu gece çok heyecanlı olan aşağıda seni bekleyen bir kızın var. | Open Subtitles | هيا لديك ابنة جميلة تنتظرك في الأسفل متحمسة بخصوص الليلة |
Meğer seni Amerika'da bekleyen koca bir ailen varmış. | Open Subtitles | لكن إتضح أنه لــديك... عائلة كـاملة تنتظرك في "أمريكــا". |
Peterson'da bekleyen bir C-17 var. | Open Subtitles | - 17] تنتظرك في "(بيترسون])" |
O halde konteynırı sizin için Panama limanında bırakıyoruz. | Open Subtitles | .. عندما ستجعل السفينة تنتظرك في "بنما" ِ |
New York'ta seni bekleyen sıcak bir hücre mi? | Open Subtitles | زنزانة دافئة تنتظرك في نيويورك ؟ |
Caddede seni bekleyen bir araba var. | Open Subtitles | هناك سيارة تنتظرك في الشارع |
Evde seni bekleyen biri yok mu? | Open Subtitles | فتاتك تنتظرك في المنزل؟ |
Palam Hava üssünde seni bekleyen bir donanma uçağı var. Seni, Doğu Naval Üssüne götürecek. | Open Subtitles | هناك طائرة تابعة للبحرية تنتظرك في قاعدة (بالام) الجويّة، ستقلّك للقاعدة البحرية الغربية |
Cheyenne'de seni bekleyen bir hanım mı var? | Open Subtitles | هل هناك سيدة تنتظرك في شايان؟ |
Sizi görmeyi bekleyen bir sürü hayvan var, Bay Moon. | Open Subtitles | أنت تتجاهل كل الحيوانات التي تنتظرك في الخارج سيد (مون) |