Ve sakın bana "ah ellerim kanıyor" ile gelme. | Open Subtitles | ولا تلقي أبدا أه، بوو-هوو ، يدايا تنزفان |
Kulakları kanıyor. Sudan çıkmak zorundayız. | Open Subtitles | و أذناه تنزفان يجب أن نخرج من الماء |
Bacağın kanıyor, koltuk değneklerin de arabada kaldı. | Open Subtitles | ساقاك تنزفان وعكازاتك في السياره |
Ellerim kanıyor. | Open Subtitles | . ان يداى تنزفان |
ve dizlerim pantalonumun içinde kanıyordu ve soğuktan ve acıdan dolayı halüsinasyonlar görüyordum. | TED | كانت ركبتاي حينها تنزفان عبر بنطالي، وكنت أهذي من البرد والألم والملل. |
Elleri hâlâ kanıyor. | Open Subtitles | يداه لاتزال تنزفان |
Sanırım kulaklarım kanıyor. | Open Subtitles | أظنّ أذناي تنزفان. |
Dee ayakların kanıyor. | Open Subtitles | يا دي، قدميك تنزفان. |
Ciğerleri kanıyor. | Open Subtitles | رئتاه تنزفان |
Ellerim neden kanıyor? | Open Subtitles | يداي تنزفان |
Kulakları kanıyor! | Open Subtitles | وأذناه تنزفان! |
Kolum kanıyordu ve ben de biraz tatlı suya ihtiyaç duydum | Open Subtitles | كان الامر سهلاً ، قدماي تنزفان ورأسي مصاب بضربة شمس |