"تنزفين" - Traduction Arabe en Turc

    • Kanaman
        
    • kanıyor
        
    • Kanıyorsun
        
    • Kan
        
    • Kanamanız
        
    • kanlar
        
    • Yaralandın
        
    • Yaralanmışsın
        
    • kanama
        
    • kanatacağım
        
    • kanını akıtacağım
        
    Kanaman olduğunu bilmiyordu, belki de bayılman... belki yemek yemediğin için olmuştur. Open Subtitles ربما لم يعرف أنك تنزفين فالالكت سطقت مغشية لأنك لم تأكلي جيداَ
    Beş günden beri Kanaman varmış, acilen kliniğe gitmen lazım. Open Subtitles بما أنكِ تنزفين منذُ خمسة ايام من الضروري الذهاب للعيادة
    Yaran fena kanıyor. Üzerine biraz bastırmamız gerekecek. Open Subtitles ألأنت تنزفين بشدة ، لذا فعلينا أن نضغط هذا الشريان لنوقف النزف
    "Oldukça kötü kanıyor. Anneni çağırmamı ister misin?" Open Subtitles "انت تنزفين بشده هل تريدين مني احضار والدتك؟"
    Christy, kıpırdama. Kanıyorsun. Open Subtitles : بيلي كريستي ، ابقي جالسة ، أنتِ تنزفين
    - Kanıyorsun. - Hayır. İyiyim. Open Subtitles أنتِ تنزفين - لا , أنا بخير , حاول مرة أخرى -
    Şansına, çok fazla Kanaman yok, böylece biz de plasentayı almak için-- Open Subtitles من حسن الحظ أنكِ لا تنزفين بهذا القدر لذا سنتمكن من . . إزالة المشيمة بواسطة
    Kanaman var tatlım, dur da bir bakayım. Open Subtitles أنتِ تنزفين يا حبّي دعيني ألقِ نظرة على ذلك
    BioFoam hala çalışıyor, ama Kanaman devam ediyor. Open Subtitles الرغوة الألية تعمل. ولكنكِ لا تزالين تنزفين.
    Doktorun dediğine göre okulda seni bulmuşlar. Kanaman varmış. Open Subtitles الطبيب يقول بأنّ أحدهم وجدكِ على أرض المدرسة، وكنتِ تنزفين بشدة
    Palyaço burun geliyor, senin Kanaman olduğunu görüyor, oyunundan sapıyor. Open Subtitles عندما يأتي المهرج و يراك تنزفين و هذا سوف يخرجه عن طوره
    Bebeğim heryerin kanıyor. Open Subtitles حبيبتي.. انتي تنزفين من كل مكان
    Tanrım, Kanıyorsun. Burnun kanıyor. Open Subtitles يا إلهي، أنتِ تنزفين أن أنفك ينزف
    Yaralanmışsın, kanıyor. Open Subtitles انت مصابة تنزفين
    Bayan, başınız kanıyor. Open Subtitles سيدتى انتى تنزفين
    - Zack, gerçekten gitmem lazım. - Kanıyorsun. Open Subtitles زاك، يلزمني حقا الذهاب - كلا، أنت تنزفين -
    Tatlım, Kanıyorsun. Open Subtitles عزيزتي، إنك تنزفين
    Eğer dikişlerin açılsaydı, Dedektif Rizzoli seni bulmadan Kan kaybından ölürdün. Open Subtitles لو إنفتحت جروحك سوف تنزفين حتى الموت قبل أن تجدك المحققة
    Kasten üzerinize çullandı sanki. Kanamanız var. Open Subtitles يبدو وكأنه انقض عليك بشكل مدروس اوه,انت تنزفين
    Ya şimdi hemen ortaya çıkar ya da tetiği çeker ve seni bu koltukta kanlar içinde bırakırım. Open Subtitles أذأً, اما ان يظهر وجهه الآن أو اني ساضغط الزناد وأجعلك تنزفين على المقعد.
    - Aynen. - Yaralandın. Yani zarar görebiliyorsun. Open Subtitles بالضبط,انت تنزفين ربما تصابين باذى
    Kanamanız azalmış olsa da, karın ağrısıyla birlikte azıcık kanama görülmesi bile, daha fazla geciktiremeyeceğimizi gösteriyor. Open Subtitles وفيما يكون نزيفك أقل تنزفين كل قطرة منه بألم في المعدة والجدل كله حول تأجيل أطول
    Seni bir bulayım sevgilim, her tarafını kanatacağım. Open Subtitles عندما أجدك يا عزيزتي، سأجعلكِ تنزفين
    Senin kanını akıtacağım, ve daha sonra gideceğim. Open Subtitles سأجعلكِ تنزفين ثم سأرحل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus