"تنظرُ" - Traduction Arabe en Turc

    • bakıyor
        
    • bakıyorsun
        
    • bakıyorsunuz
        
    • baktığını
        
    • bakıyordu
        
    • bakmayacaktı
        
    Ne zaman bir Dubois'ya baksan bana bakıyor olursun. Open Subtitles في كل مرة تنظر بها إلى "دوبوا" فإنك تنظرُ إلي.
    Olivia bana bir yabancıymışım gibi bakıyor sanki benden korkuyor gibi. Open Subtitles تنظرُ (أوليفيا) إليّ على أنّي غريب، و كأنّها تخافني.
    Sephaya bakıyorsun. Sephaya bakıyorsun. Open Subtitles أنتَ تنظرُ للمسند أنتَ تنظرُ للمسند
    Neye bakıyorsun sen? Open Subtitles مالذي تنظرُ إليّه؟
    Efendim, olaya yanlış bakıyorsunuz. O saldırıyı engelledi. Open Subtitles سيدي، أنتَ تنظرُ للأمر بطريقة خاطئة، لقد جنبتنا الهجوم
    Ayrıca asansörden çıkarken ona yan baktığını da söyledi. Open Subtitles حسنٌ, لقد قالت أيضًا تنظرُ إليها نظرةً شهوانية عندما تدخلُ المصعد.
    Ama her sınıfa girişimde insanlar dik dik bakıyordu. Open Subtitles لكن بكلّ مرة أدخل فيها القاعة، أشعر وأن الناس تنظرُ إليّ.
    Bana asla ona baktığı gibi bakmayacaktı. Open Subtitles ما كانت ستنظر إليَّ بنفس الطريقه التى كانت تنظرُ إليه
    Sadece sana bakıyor, popom. Open Subtitles إنَّها تنظرُ إليكـِ يا مؤخرتي
    Bize bakıyor. Open Subtitles -إنها تنظرُ إلينا
    Camille Monet'e bakıyor. Open Subtitles (كاميل) تنظرُ لـ(مونيه)
    şuan Ms. Elizabeth Lemon'a bakıyorsun. Open Subtitles أنت الآن تنظرُ للسيّدة (إليزابيث ليــمون)
    Bana niye bakıyorsun? Open Subtitles لماذا تنظرُ إلي هكذا؟
    - Tabaklara mı bakıyorsun? Open Subtitles أنت تنظرُ إلى الصحون ؟
    Ta kendilerine bakıyorsun. Open Subtitles أنتَ تنظرُ إليهم
    Nereye bakıyorsun ulan sen? Open Subtitles إلى ماذا تنظرُ بحق الجحيم؟
    İnsana değil mevkisine bakıyorsunuz ilk. Open Subtitles أنت تنظرُ إلىَ المكانة قبل أن تنظر إلىَ الشخص.
    Bütün bu işi yapabilecek yegane yetkili temsilciye bakıyorsunuz. Open Subtitles أنتَ تنظرُ إلى العميل الحصري لكل تلك الأسلحة
    Saçlarınla her oynadığında sana nasıl baktığını fark etmedin mi? Open Subtitles هل نظرتَ إلى الطريقةِ التي ...تنظرُ إليكَ بها في كل مرةٍ تململُ فيها شعرك؟
    Gökyüzüne bakıyordu ve balkondan aşağı düştü. Open Subtitles لقد كانت تنظرُ إلى السّماء وبعدها سقطت.
    Bana asla ona baktığı gibi bakmayacaktı. Open Subtitles ما كانت ستنظر إليَّ بنفس الطريقه التى كانت تنظرُ إليه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus