"تنفد" - Traduction Arabe en Turc

    • bitmek
        
    • bitene
        
    • bitiyor
        
    • bitmeden
        
    • tükeniyor
        
    • üzere olan
        
    20 dakikalık bir kovalamacadan sonra, antilobun enerjisi bitmek üzere. Open Subtitles بعد مطاردة دامت 20 دقيقة طاقة الذكر تكاد تنفد
    Ama gelen raporlara göre cephaneleri bitmek üzereymiş. Open Subtitles ولكن تشير التقارير إلى أن الذخيرة تنفد منهم.
    Kuralları değiştirene ya da ümidimiz bitene dek mevcutu sürdürmeliyiz. Open Subtitles ما لم نغير القواعد أو تنفد آمالنا، علينا الإبقاء على الموقف الراهن
    İkinci olarak, bizim doğal suyumuz ve petrolümüz bitiyor. TED ثانياً، نحن تنفد منا المياه الطبيعية والنفط.
    Dua edelim de cesetleri bitmeden önce menzilimize varmış olalım. Open Subtitles نأمل فقط أن نصل لمقصدنا قبل أن تنفد منهم الجثث
    Bu çocukların hayatlarını riske atamam, ama seçeneklerim tükeniyor. Open Subtitles أنا لا يمكن أن أسمح لهؤلاء الأطفال أن يعرضوا حياتهم للخطر ، لكن الخيارات تكاد تنفد مني
    Sonlanmak üzere olan hayatının sesi bu." Open Subtitles "هذا هو صوت حياتك تنفد"
    Şarjım bitmek üzere. Open Subtitles البطارية تكاد تنفد
    Mermim bitmek üzere. Birazdan dönerim. Open Subtitles كادت تنفد ذخيرتي سأعود
    Samanım da bitmek üzereydi. Open Subtitles كادت تنفد منّي القشّات.
    - Kameranın şarjı bitmek üzere. Open Subtitles -تكاد بطّارياتي تنفد هنا
    Mermimiz bitene kadar. Open Subtitles إلى أن تنفد ذخيرتنا
    Yiyecekler bitene kadar. Open Subtitles سمسم الغذاء تنفد.
    Sanırım kullan at telefonu Drake'in koltuğunun altına dikkatle koymuştum böylece şarjı bitene kadar 30 saat onu takip edebilecektim. Open Subtitles أظن أنه من الحكمة أن امرر متعقب الهاتف تحت مقعد (درايك)، لكي أتمكن من تتبع تحركاته حتى تنفد البطارية في غضون 30 ساعة أو ماقارب
    Bakıldığında bu kasvetli istatistikler korkutucu bir soru ortaya çıkarıyor: Temiz suyumuz bitiyor mu? TED باعتبارها مجتمعة، فإن هذه الإحصائيات القاتمة تطرح سؤالا مفزعا: هل تنفد منا المياه النظيفة؟
    Bir noktada halisünojenler bitiyor ve bir sürü zengin beyaz erkekle kalakalıyorsunuz, hem de çölün ortasında. TED في مرحلة ما، تنفد المهلوسات، وأنت عالق مع مجموعة من الرجال الأثرياء البيض في غبار الصحراء.
    Etik ile tam şehrin yakınlarına geldiklerinde Hedge'in yakıtı bitiyor ve mecburi iniş yapıyorlar. TED تنفد الطاقة من هيدج في الوقت الذي يصل به هو وإيثيك إلى ضواحي المدينة، ويقومان بهبوط اضطراري.
    Tahıl stokları azalmış durumda, fakat hafta bitmeden kuzey sınırından erzak gelmesini bekliyoruz. Open Subtitles مخازن الحبوب تنفد لكننا نتوقع امدادات من الحدود الشمالية قبل نهاية الاسبوع هذا يكفي -
    Umarım kanım bitmeden bulurum. Open Subtitles نأمل I سوف تحصل عليه قبل أن تنفد من الدم.
    Dikkat çekmeden zamanını doldurup, emekli olup birikimlerin bitmeden ölmeyi umuyorsun. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting}تلتزمين، تقضين فترة مناوبتك، وتتقاعدين على أمل أن تموتي قبل أن تنفد مدخراتك.
    Buna ek olarak temel ihtiyaç maddeleri de tükeniyor. Open Subtitles ليس فقط حركة المرور تتعرض للتعرقل، بل حتى الإمدادات الرئيسية بدأت تنفد .
    Çavuş'unuzun seçenekleri tükeniyor. Open Subtitles ورقيبك بدأت خياراته تنفد
    Sonlanmak üzere olan hayatının sesi bu." Open Subtitles "هذا هو صوت حياتك تنفد"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus