Burada ki iş, artık senin işine yaramaz oğlum. | Open Subtitles | برأيي، هذه اللعبة لن تنفعك بعد الآن يا صاح |
Çünkü bütün bu depresif enerjin hiçbir şeye yaramaz. | Open Subtitles | لان هذه الطاقة المكتئبة لنن تنفعك فى شيء |
Kendimi feda etmekte asla tereddüt etmem ama şu an bu hareket bana zarar verebilir ve senin de hiç işine yaramaz. | Open Subtitles | أنا لا أتردَد في التضحية بنفسي أبداً لكن الآن هذه التضحية لتؤذيني ولن تنفعك |
Kes şu el hareketlerini, bu kez faydası olmayacak. | Open Subtitles | أوقف هذه الحركات هذه المرة لن تنفعك في شيء |
Bu puroların size hiç faydası olmayacaktır. | Open Subtitles | هذه السجائر لن تنفعك أيضاً |
Para şimdi seni kurtaramıyor ama değil mi? | Open Subtitles | حسناً, هذا النقود لا تنفعك حالياً, أليس كذلك؟ |
Sorunu olmadan kız artık işinize yaramaz. | Open Subtitles | . الفتاة , لن تنفعك بشئ بعد الان , بدون اضطرابها |
Korkarım arabamız artık işe yaramaz. | Open Subtitles | أخشى أن سيارتنا لن تنفعك الآن. |
Bir işine yaramaz. Üç kişiyiz. | Open Subtitles | لن تنفعك هناك ثلاثة منا |
- Hayır, o terane burada işe yaramaz. | Open Subtitles | لا، تلك القصة لن تنفعك هنا |
Önemli bilgilere sahip. Size faydası olabilir. | Open Subtitles | -لديها معلومات هامّة قد تنفعك . |
Sanırım bir faydası olur. | Open Subtitles | قد تنفعك -إنها رائعة |
Para şimdi seni kurtaramıyor ama değil mi? | Open Subtitles | حسناً, هذا النقود لا تنفعك حالياً, أليس كذلك؟ |