"تهتمون" - Traduction Arabe en Turc

    • umurunuzda
        
    • önemsiyorsunuz
        
    • umursuyorsunuz
        
    • umursamıyorsunuz
        
    • derdiniz
        
    • ilginizi
        
    • önemsiyor
        
    • umursuyor
        
    • takmıyorsunuz
        
    • önemsediğinizi
        
    • önemsemiyorsunuz
        
    • ilgileniyorsunuz
        
    • bu kadar takıyorsun
        
    Sizin umurunuzda olan tek şey programınız ve alacağınız kaynak ödentileri! Open Subtitles كل ما تهتمون بشأنه هو برامجكم اللعينة و درجاتكم و حالتكم
    Sizin umurunuzda olan tek şey programınız ve alacağınız kaynak ödentileri! Open Subtitles كل ما تهتمون بشأنه هو برامجكم اللعينة و درجاتكم و حالتكم
    Ailenizi önemsiyorsunuz sanıyordum ama görünen o ki öyle değilmiş. Open Subtitles ظننت أنّكم تهتمون بعائلتكم ولكن يبدو أنّني كنت مخطئة
    Sadece galipken birbirinizi umursuyorsunuz. Open Subtitles أنتم تهتمون ببعضكم البعض فقط عندما تفوزون
    Siz de nüfus müdürlüğünüz de bu ülkedeki vatandaşları umursamıyorsunuz. Open Subtitles أنتم لا تهتمون بمواطني هذه البلاد ولا حتى مكتبكم للتعداد
    Size kalacak olsa, tek derdiniz, çocuklarınız, geleceğiniz. Open Subtitles بينما شعبك، انتم فقط تهتمون بأطفالكم،
    Hayır. Bence bu kadar beğendiğiniz şu film hakkında bir şey öğrenmek ilginizi çekebilir. Open Subtitles لا ، قد تهتمون بمعرفة شيء عن هذا الفيلم الذي تحبونه كثيراً
    ...bütün bunları babam için yaptıysanız onu gerçekten önemsiyor olmalısınız. Open Subtitles إن كنتم خضتم بكل هذا من أجل أبي لابد أنكم تهتمون حقا لأجله
    Gerçek ailelerinizi umursuyor olsaydınız nerede olduğunuzu söylemeyerek onlara işkence çektirmezdiniz. Open Subtitles إذا كنتم تهتمون بعائلاتكم الحقيقية لن تتركوهم في هذا الوضع المزري
    Siz burada hizmet ve bizi korumakla görevlisiniz ama takmıyorsunuz bile. Open Subtitles ـ هل تهاجمون خدمة الحماية ؟ ومن ثم لا تهتمون عندما يحدث شيء واقعي حقاً ؟ اهدأي من فضلك
    İl milletvekilleriniz bunu önemsediğinizi, her seçimde bir öncelik olmasını istediğinizi biliyor mu? TED هل يعرف برلمانكم المحلي أنكم تهتمون حيال هذا الأمر، وأنكم ترغبون أن يكون لأزمة المناخ الأولوية في كل الانتخابات؟
    Belli ki beni önemsemiyorsunuz. Open Subtitles ولكن من الواضح .. أنكم لا تهتمون
    Siz de bizimle teknolojimiz, üniversitelerimiz, bazen de sağlık hizmetlerimiz dolayısıyla ilgileniyorsunuz. Open Subtitles وأنتم تهتمون بنا .. بسبب تقنيتنا .. جامعاتنا وأحياناً لعنايتنا الطبية
    Tek umurunuzda olan şey bu, değil mi? Ben ne olacağım peki? Open Subtitles و هذا هو كل ما تهتمون به و لكن ألا تهتمون بي؟
    Onu tekrar göremeyeceğim ve sizin umurunuzda bile değil. Open Subtitles قد لا أقابلها مرة أخرى وأنتم لا تهتمون بالأمر
    umurunuzda bile değil. Open Subtitles انا اعلم بانكم لا تهتمون
    umurunuzda bile değil mi? Open Subtitles .ألا تهتمون حتى؟
    Neden bu şeyi bu kadar çok önemsiyorsunuz ki? Çünkü onu seviyoruz. Open Subtitles لم تهتمون بهذا الشيئ كثيراً - لأنه يعجبنا -
    Anladık önemsiyorsunuz ama bu kadar yeter ha? Open Subtitles يكفيني معرفة أنكم تهتمون يا رفاق
    Hiçbiriniz Abel'ı bulmak için bir bok yapmadı. Şimdi Tara'yı mı umursuyorsunuz? Open Subtitles لا أحد منكم فعل شيئاَ بخصوص إيبل تهتمون الآن بـ " تارا " ؟
    - Hiç etik değil, anne. - Siz insanlar ne zamandan beri etik olmayı umursuyorsunuz? Open Subtitles منذ متى و أنتم تهتمون بالعيب؟
    Şehri yakıp yıkıyorsunuz, boş sözler veriyorsunuz ve yolunuzda kimleri incittiğinizi umursamıyorsunuz. Open Subtitles أنتم تقوقون بجرف المدن و تعطون الوعود الفارغة و لا تهتمون بمن ستأذون بطريقكم
    Size kalacak olsa, tek derdiniz, çocuklarınız, geleceğiniz. Open Subtitles ،بينما شعبك ،انتم فقط تهتمون بأطفالكم
    Bilimin hangi alanı ilginizi çekiyor? Open Subtitles لذلك ما هو الحقل من العلوم الذي تهتمون فيه؟
    - Evet prensipte öyle. - Onu nereden bulduklarını önemsiyor musun? Open Subtitles ـ أجل ، من حيث المبدأ ـ هل تهتمون بالمصدر الذي أتى منه الجثث ؟
    BaIo benim şeyimi yesin. BaIoyu umursamadığını söyIeyenIer asIında gizIice umursuyor demektir. Open Subtitles المسـرحية فاشـلة ولا نهتم بها - في الحقيقة انتم تمثلون عدم اهتمامكم لكن انتم تهتمون بمشاهدتها -
    Siz burada hizmet ve bizi korumakla görevlisiniz ama takmıyorsunuz bile. Open Subtitles ـ هل تهاجمون خدمة الحماية ؟ ومن ثم لا تهتمون عندما يحدث شيء واقعي حقاً ؟ اهدأي من فضلك
    Çünkü kediyi gerçekten önemsediğinizi hissetmeliyim. Open Subtitles لأنني أريد أن أشعر أنكن تهتمون بأمر القطة بالفعل
    Sen ve Arthur, acı verdiklerinizi önemsemiyorsunuz. Open Subtitles أنت وآرثر لا تهتمون بمن تؤذون.
    Yani siz, erkekler sadece görünenle ilgileniyorsunuz. Open Subtitles اعني أنتم الشباب تهتمون فقط بالنظرات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus