Bir şey olması ihtimaline karşı senin burada olmanı istiyorum. | Open Subtitles | كلا، في حالة حدوث أي شيء فأحتاج إلى تواجدكِ هنا |
Hayır, yatağımda, kanepemde ve duşumda olmanı seviyorum. | Open Subtitles | كلا.. إنني أحب تواجدكِ في سريري.. وعلى كرسيي.. |
Biliyorsun senin yanımda olmanı istiyorum. | Open Subtitles | تعرفي أنني أحب تواجدكِ بجواري. |
Burada olmanın bir neden olur ve bize buradan çıkmanın bir yolunu bulmak için zaman kazandırır. | Open Subtitles | يبرّرُ تواجدكِ هنا و يؤمّنُ لنا بعض الوقت للتفكير بطريقةٍ للهرب. |
Çünkü senin de benim gibi... burada olmanın bir nedeni var, Maria. | Open Subtitles | لأنه مثلي أنا هناك سبب وراء تواجدكِ هنا ، ماريا |
Burada olmanın münasip olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد ان هذا مناسب من تواجدكِ هنا الأن سيد لورانس؟ |
Öteki türlü zaten polisin işi olurdu, ve sen de evde şu an ödevlerini yapıyor olurdun aslında şu an gerçekten ödevlerini yapıyor olmalısın. | Open Subtitles | و يتعيّن أنّ تكونِ بالمنزل الآن تؤدّي واجبكِ، و بالمناسبة ، هناك حيث يحري تواجدكِ. |
Burada bizimle olmanı sevdim. | Open Subtitles | أحب تواجدكِ هُنا معنا. |
- Söylemeliyim ki yanımda olmanı seviyorum. | Open Subtitles | -لابد أن أقول أنني أحب تواجدكِ هنا |
Sanırım onunlayken çıplak olmanı düşünmekten. | Open Subtitles | -فكرة تواجدكِ عارية معه . |
Sonra bunca süredir işsiz olmanın seni kötü etkilediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | وبعدها تقولين أن تواجدكِ في العمل يؤثر عليك. |
Öteki türlü zaten polisin işi olurdu, ve sen de evde şu an ödevlerini yapıyor olurdun aslında şu an gerçekten ödevlerini yapıyor olmalısın. | Open Subtitles | و يتعيّن أنّ تكونِ بالمنزل الآن تؤدّي واجبكِ، و بالمناسبة ، هناك حيث يحري تواجدكِ. |