"توزع" - Traduction Arabe en Turc

    • dağıtan
        
    • dağıtıyor
        
    • dağıtıyorsun
        
    • dağıtılması
        
    • dağıtmıyorsun
        
    • dağıtıldı
        
    • dağıtmaya
        
    • dağıtılacaktır
        
    Senin, Nobel Ödülü dağıtan bir ülkede doğduğuna inanmak zor. Open Subtitles من الصعب التصديق أنكِ ولدتِ في بلد توزع جائزة نوبل.
    Diğer partnerimiz ise East Meets West (Doğuyla Batının Buluşması). Bu, teknolojiyi o çevredeki fakir hastanelere dağıtan bir Amerikan kurumu. TED شريكنا الآخر ايست ميتس ويست. هذه مؤسسة أمريكية توزع التقنية للمستشفيات الفقيرة حول تلك المنطقة.
    Dişi kraliçe balığı yan olarak yüzüyor ve yumurtalarını dağıtıyor. Open Subtitles أنثى السمكة الملكة تسبح على جانبها بينما هي توزع بيوضها
    Sabahtan beri bütün kızlara gülücük dağıtıyorsun. Open Subtitles أنت توزع نفس الابتسامة للفتيات طوال الصباح
    Uçuş sırasında kanatlardaki buzun çözülmesi için sıvının dağıtılması esasına dayanan bir boru sistemiydi. Open Subtitles كان نظام لأنابيب توزع السوائل لإذابة الجليد أثناء الطيران
    Neden kağıtları dağıtmıyorsun? Open Subtitles لما لا توزع الأوراق؟
    Hani sen "Bir kere kartlar dağıtıldı mı, iyi adam olmam" sözün. Open Subtitles "اعتقد ان "عندما توزع الاوراق فأنا لست شخصا لطيفا
    Gazete dağıtmaya çıkar ya da sinemada bilet kontrolü yapar. Open Subtitles يمكنها أن توزع الصحف أو تجمع التذاكر في السينما
    Mr. Despereaux'nun mal varlığı vasiteynamesi gereği aşağıdaki şekilde dağıtılacaktır. Open Subtitles (أغراض السيّد (ديسبيرو سوف توزع على الشكل التالي
    O el ilanlarını dağıtan kız kimdi? Open Subtitles من كانت تلك الفتاة التى توزع تلك الأوراق؟
    Partilerde çocuklara yarattığı yeni uyuşturucuyu dağıtan bir gece gezgini olduğunu öğrendim. Open Subtitles لقد علمت ان هناك زاحف ليلي صنع نوع جديد من المخدرات توزع على الاطفال خلال حفلات صاخبة
    Yiyecek dağıtan ordu kamyonları var. Open Subtitles يوجد هناك شاحنات للجيش توزع الطعام
    Kızıl Haç Örgütü halka gaz maskaleri dağıtıyor. Open Subtitles هيئة الصليب الأحمر توزع الأقنعة على الناس
    Özel davetiyelerini birkaç kişiye dağıtıyor. Open Subtitles توزع دعواتها القليلة على المختارين تستطيع أن تحظى بها
    Eski kız arkadaşım dağıtıcı. Kartları dağıtıyor. Open Subtitles لقد كانت خليلتي السابقة المنظمة التي توزع أوراق اللعب
    Hangi yöne gidersen git, sen aşkı dağıtıyorsun. Open Subtitles أينما كان اتجاهك.. فأنت توزع الحب
    Çok fazla pay dağıtıyorsun. Open Subtitles أنك توزع الكثير من الحصص
    Bu bir Urrone'nun nanitlerinin alınıp dağıtılması törenidir. Open Subtitles في المراسم،تزال الأوررون نانيت ثم توزع
    - Bunların dağıtılması gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض أن توزع هذه المؤن. هذا من شأن (بايرون).
    Neden kağıtları dağıtmıyorsun? Open Subtitles لما لا توزع الأوراق؟
    - Neden kupon dağıtmıyorsun? Open Subtitles لمَ لا توزع القسيمات؟
    - Şarkı sadece bir bölgeye Detroit istasyonlarına dağıtıldı. Open Subtitles تحاول اظهاري كاحمق - لقد قالت نيكي هذا - الاغنيه توزع في مناطق محليه و علي الاخص في ديترويت
    Korkarım ki tüm kasabaya öğle sonrası baskısını dağıtmaya gitti. Open Subtitles ... أخاف بأنها الأن توزع جرائد . طبعة بعد الضهيرة , للمدينة بأسرها
    Beyinler ölümlerinden sonra gönüllü bağışçılardan alınacak ve Seattle'ın zombi nüfusuna dağıtılacaktır. Open Subtitles الأدمغة، سيزودنا بها متبرعون بعد وفاتهم ستجهز و توزع إلى شعب (سياتل) من الزومبي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus