"تيأس" - Traduction Arabe en Turc

• pes
• Umutsuzluğa
• vazgeçme
• Umudunu
• ümitsizliğe
• Ümidini

Sakın pes etme bebeğim Krallar biliyorki buraya kadar geldik
لا تيأس يا صغيري بعد أن قطعنا كل تلك الصعاب

Asla bulunamayacağını anlamadan ve pes etmeden önce kaç ay geçti?
كم شهراً و هي تعاني قبل أن تيأس و تلاحظ إنها لن تنقذ أبداً؟

Kitabım bana bazı sırlar gösterdi. Umutsuzluğa kapılmayın.
حسنٌ , لقد أظهر كتابي بعض الأسرار لا تيأس

Umutsuzluğa düşüyorsun. Ona köpürüyorsun.
آه،بعدها تيأس وتصاب بالجنون منه

Asla vazgeçme, asla teslim olma.
لا تيأس أبداً,لا تستسلم أبداً أصمت

Lütfen vazgeçme, Des çünkü kurtulmamız için bize tek gereken bizi gerçekten seven biri.
"أرجوك, لا تيأس, ديز" لأن كل ما يجب لتعيش, هو شخص واحد يحبنا بالفعل"

Sen bir kahraman oldun Yitirmedin Umudunu
لتصنع من نفسك بطلاً لذا لا تفقد الأمل عندما تيأس

Vücudunuz kemoterapiyle harap olurken, benim gibi üç saat dans edebilen biri için basit bir merdivene tırmanmak ayak tırnaklarınıza işkence yapılması gibi acı veriyorsa, nasıl ümitsizliğe kapılmazsınız?
كيف لا تيأس و جسمك قد دمره العلاج الكيميائي بحيث يتحول صعود الدرج الى رحلة من العذاب لشخص مثلي كان يمكنه الرقص لثلاث ساعات؟

Birçok gecemi, söylediğinde gerçekten samimi olduğunu, asla pes etmeyeceğini düşünerek geçirdim.
كنت أطمئن نفسي ليلاً أنها ربما كانت تعني ما تقول أنها لم تيأس أبداً

Aw, pes etme, evlat! Ben sana inanıyorum, ama inanmak zorunda olduğum için değil.
لا تيأس يا فتى ، إنني أثق بك وليس لأن يجب عليّ فحسب

David, pes etme. Belki ölümünden sonra sahneye konulur.
"دافيد " ، لا تيأس منها ربما سيتم إنتاجها بعد وفاتك

Annem, Tanrı onu kutsasın, kolay kolay pes etmezdi.
،أمي، باركها الرب .لا تيأس بسهولة

Banka 8 Lanet. Oh, Fleming, Umutsuzluğa kapılma. O sadece para.Tekrar yerine konulur.
هل ربحنا؟ البنك وصل لـ 6 اللعنة لا تيأس

Gelin. Umutsuzluğa kapılmayın.
بالله عليك , يا سيدى لا تيأس

Biraz metin ol Andrew, hemen Umutsuzluğa kapılma böyle.
تشجّع يا "آندرو". لا تيأس يا صغيري.

İşler değişiyor, vazgeçme.
إن الأشياء لا تتغير، ولكن لا تيأس.

Asla vazgeçme... Asla teslim olma!
لا تيأس أبداً لا تستسلم أبداً

O tetiği çekersen ondan Umudunu kesmiş olursun.
لو ضغطت على ذلك الزناد، فأنت تيأس منه.

- Umudunu yitirmemeli ve beklemelisin. - Beklemek mi?
لا يجب أن تيأس ، يجب أن تنتظر - أنتظر ؟

"Umudunu kesme; hırsızlardan biri kurtulmuştu.
" لا تيأس ; أحد اللصوص قد أُنقذ " " لا تفترض ;

Fakat ümitsizliğe düşmenizi istemem.
لاكني لا اريدك ان تيأس

Bunun için hileye başvurmalıyım Ümidini yitirme.
الصلاوات قد لا تكون كافية سأطلب التوجيه في هذه المسألة لكن لا تيأس