"تَتْركَه" - Traduction Arabe en Turc

    • izin
        
    Kederini anlıyorum oğlum, ama kalbinin nefretle dolmasına izin verme. Open Subtitles أنا اتفهم المك يا بني، لَكنَّك لا يَجِبُ أنْ تَتْركَه يُصلّبُ قلبَكَ.
    Onun orada çürümesine izin vermeliydiniz. Open Subtitles أنت كان يَجِبُ عليك أنْ تَتْركَه يَتعفّنُ هناك.
    Bu sana düğün hediyemdi böylece artık onun sonsuza kadar gitmesine izin verebilirsin. Open Subtitles هي هديةُ زفافي إليك لكي أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتْركَه يَذْهبُ إلى الأبد.
    Sana köpeği onun yürütmesine izin verme demiştim. Open Subtitles أخبرتُك بأنّ لا تَتْركَه يَمشّي الكلبَ.
    O resimleri asmasına izin vermeyeceğini biliyorum bana Lola Falana'yı indirtmiştin. Open Subtitles l يَعْرفُ بأنّك لَنْ تَتْركَه ضِعْهم صورَ فوق، لَيسَ عندما جَعلتَني خُذْ لولا Falana أسفل.
    Binlerce yıl boyunca gelişmek, daha da gelişmek, yaratmak ve sonunda hepsinin toza dönüşmesine izin vermek nedir? Open Subtitles آلاف السَنَواتِ مِنْ البنايةِ، إعادة بناء وانشاء وإعادة إنشاء... وانتْ تَتْركَه يَتحوّلُ إلى غبار!
    Gitmesine izin vermezsin. Open Subtitles أنت لَنْ تَتْركَه يَذْهبُ
    Ailesi izin vermez. Open Subtitles عائلته لَنْ تَتْركَه يَرْجعُ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus