Bir erkek çocuk ve varis hakkında konuşmuştuk ve eğer onu çok sık görseydin kim bilir hangi piçe adımı vermek zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | رغم ذلك، فقد تَحدّثنَا عن إبن ووريث وإذا كنتي تتطلعي كثيراً إليه من يَعْرفُ أياً من اللقطاءَ سأَعطيه اسمَي |
İlerleme raporu? Sen basketbol koçusun. Bakın bayan, bu konuyu konuşmuştuk. | Open Subtitles | انظري , سيدتي، لقد تَحدّثنَا عن هذا أنا لا أَرى ما المشكلةَ |
konuşmuştuk, biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ بأنّنا تَحدّثنَا عن هذا. |
Evet, bu konuda konuşmuştuk ama daha yeni onaylanan bir ilaç var. | Open Subtitles | نعم، نحن تَحدّثنَا عن ذلك، لكن هناك a مخدّر جديد الذي فقط صُدّقَ. |
Baba, bunu konuşmuştuk. Hatırladın mı? | Open Subtitles | بابا لقد تَحدّثنَا عن هذا أتتذكّرْ؟ |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | الموافقة، الآن، تَحدّثنَا عن هذه. |
Daha önce bunu konuşmuştuk, hatırladın mı? | Open Subtitles | تَحدّثنَا عن هذا قبل ذلك، اتتذكّرُ؟ |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | تَحدّثنَا عن ذلك. |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | تَحدّثنَا عن هذا. |
Kapıyı çalmak hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | تَحدّثنَا عن طرق الباب. |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | تَحدّثنَا عن هذا. |
Bunu daha önce konuşmuştuk. | Open Subtitles | تَحدّثنَا عن هذا. |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | تَحدّثنَا عن هذا. |
Seninle Mitch hakkında konuşmuştuk, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | Remeber تَحدّثنَا عن ميتش؟ |
- Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | - تَحدّثنَا عن هذا. |
- Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | - تَحدّثنَا عن ذلك. |
- Jules,bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | - جولز، تَحدّثنَا عن هذا. |
Bu konuyu konuşmuştuk. | Open Subtitles | رجاءً! تَحدّثنَا عن هذا! |