Sana söylemiştim, Frank, yapabileceğimin en iyisini yaptım... ve sen de Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أخبرتُك، فرانك انا عَمِلتُ أفضل يُمْكِنُ وانت تَعْرفُ ذلك |
Hayır.. Hayır, Mickey 'nin partisi bu akşam, Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لا ,حفلة مايكي ستيرن الليلة وأنت تَعْرفُ ذلك |
Vücudunda kötü tek bir kemik bile yok ve Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت ما عِنْدَكَ عظمُ شريّرُ في جسمِكَ، وأنت تَعْرفُ ذلك. |
Ve sen işi öğrenmek için biraz daha çok zaman harcasaydın ve sihirbazlık numaralarıyla daha az vakit geçirseydin Bunu biliyor olurdun. | Open Subtitles | وإذا أنت تَقْضي تَعَلّم الوقتِ أكثر قليلاً حول العملِ وأقل وقت بالخُدَعِ، أنت تَعْرفُ ذلك. |
Biliyorsun bunu. | Open Subtitles | تَعْرفُ ذلك |
Atsan bile izini buluruz Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ، إذا أنت رَميتَه، نحن سَنَجِدُ الآثارَ منها. تَعْرفُ ذلك. |
Öyle olmaz. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لن تصير بهذه الطريقِه.وأنت تَعْرفُ ذلك. |
Oğlun sevgi ile döllendi, Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | إبنكَ حُمِلَ عاشق، تَعْرفُ ذلك. |
Ve bu konuda 100% arkandayım, Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | وأَنا خلفك a مائة بالمائة، وأنت تَعْرفُ ذلك. |
- Eminim ki Bunu biliyorsun, Eli oyuna gelmeyecek kadar zekiydi. | Open Subtitles | بالتأكيد تَعْرفُ ذلك , uh, ألي كَانَ ذكيَ جداً لذلك. |
Bu sağlıklı değil ve sen de Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | هو لَيسَ صحّيَ وأنت تَعْرفُ ذلك . |
Ben de seni seviyorum Luke. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | و أنا أيضاً لوك، تَعْرفُ ذلك |
Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | وانت تَعْرفُ ذلك |
- Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ ذلك. لا. |
Biliyorsun bunu. | Open Subtitles | تَعْرفُ ذلك. |
Bu siteye gönderilen her şeyin uydurma olduğunu biliyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت تَعْرفُ ذلك كُلّ شيءِ أرسلَ على هذا موقع الويب مزيف، أليس كذلك؟ |
Az önce konuşan bendim, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تَعْرفُ ذلك كُنْتَ ني الذي فقط قالَ ذلك، حقّ؟ |