"تَوقّعتُ" - Traduction Arabe en Turc

• beklediğim
• beklediğimden

Bu hiç beklediğim tepki değil.
الذي فقط لَيسَ ردّ الفعل تَوقّعتُ.

Bu şu an beklediğim son şey.
هو الشيءُ الأخيرُ تَوقّعتُ الآن.

Bildiğimiz kadarıyla olaylarda kullanılan sunucu olarak yayında söylemeyi beklediğim bir şey değildi.
كما نَعْرفُ الآن، الظاهرة' ' ... نَتجَتمِنْإستعمالِ لَيسَ شيءاً تَوقّعتُ أبداً'...

beklediğimden biraz daha farklı.
حَسناً، هي قليلاً مختلف عن أنا تَوقّعتُ.

Bak, görünüşe göre bu parçacık dolanıklığı daha fazla ya da belki de beklediğimden daha az dolaşmış.
لَكنَّه يَبْدو ذلك تشابك جزيئةِ أكثرُ أَو ربما أقل شابكَ مِنْ تَوقّعتُ أصلاً.

Sonuç olarak, diyebilirim ki ilk radyo röportajım beklediğimden daha iyi gitti.
عموماً، أنا أَقُولُ مقابلتي الإذاعية الأولى ذَهبَ تقريباً الطريق تَوقّعتُ.

Senin de benim için savaşmanı beklediğim gibi.
مثلما تَوقّعتُ منك الكفاح من أجلي

Herşey beklediğim gibi.
كما تَوقّعتُ كل هذا

beklediğim gibi çıkmadın.
أنت لَسْتَ الذي تَوقّعتُ.

beklediğimden zor çıktı.
أَعْرفُ، هو أصلبُ مِنْ تَوقّعتُ أيضاً.

beklediğimden biraz farklı.
أي مختلف إلى حدٍّ ما مِنْ تَوقّعتُ.

- Sağ ol. beklediğimden erken geldin.
أنت سابق مِنْ تَوقّعتُ.

Şey, aslında, ah... ..beklediğimden daha iyi.
حَسناً، في الحقيقة , uh... أفضل مِنْ تَوقّعتُ.

beklediğimden farklı biriymiş.
- هو مختلف عن الذي تَوقّعتُ.