ABD'de kalmak için dava açtığından uçuş riski teşkil etmediğin düşünülüyor. | Open Subtitles | بما أنكَ تُقاضي مِن أجل البقاء في الولايات المتحدَة فمنَ المُفترَض أنكَ لا تُشكِّلُ تهديداً بالهرَب |
Şu işe bak. Az önce şirketi dava etmeyeceğini belirten feragat belgesini imzaladın. | Open Subtitles | اسمع , لقد وقعت على تنازلك بأن لا تُقاضي الشركة |
Böylece karısı havayolu şirketine dava açar. | Open Subtitles | إذاً، هل الزوجة تُقاضي شركة الطيران؟ |
Böylece karısı havayolu şirketine dava açar. | Open Subtitles | إذاً، هل الزوجة تُقاضي شركة الطيران؟ |
Kız kardeşin için dava açtığını kendin söyledin. | Open Subtitles | قُلت شخصياًُ إنك تُقاضي لأن أختكَ ميتة |
Earl, babamı haksız yere işten çıkarıldığı için dava ediyor. | Open Subtitles | إيرل) تُقاضي ابي بالإنهاء المؤبد) |