"ثبات" - Traduction Arabe en Turc

    • sabit
        
    • denge
        
    • metaneti
        
    • emin adımlarla
        
    - Yani benim sabit Durum Teorisine karşı çıkmam ... - Babam bir pamuk fabrikası işletiyordu. Open Subtitles أذا فكرتي لمهاجمت نظرية حالة ثبات أبي يدير مصنع قطن
    Sevindirici olan, sabit olması. Diğer Kopyacılar ona hammadde getirecek ve bunlar yenilerinin yapımında kullanılacak. Open Subtitles و الأنباء السارة وهي من المُحتمل أن ثبات قد يجلب مُكرر آخر
    Efendim, üç kez yanıp sabit kalınca yayındasınız demektir. Open Subtitles تذكّر يا سيدي، ثلاث ومضات ثم ثبات الأحمر يعني أنك على الهواء.
    Gelişmiş duygusal denge gösteren deneklerin daha uzun süre dayandığı gözlemlendi. Open Subtitles مقاومة أطول , تمت ملاحظتها فى أقراد أظهروا ثبات عاطفي متطور
    İngiliz metaneti için örnek olacaktı. Open Subtitles وصفتك بأنّك مثالٌ عن ثبات البريطانيّ
    Gördün mü tatlım, yavaş ama emin adımlarla yumuşak kulaklı hız manyaklarına yetiştik. Open Subtitles هل رأيتي يا حلوتي مشينا بهدوء و ثبات ـ ـ ـ و نحن بالفعل لحقنا بهاؤلاء لينين الأذن المتسرعين المهوسين
    sabit ve büyümüş göz bebeğini beyin ölümü olmadan ortaya çıkarabilir. Open Subtitles قد يسبب ثبات واتساع الحدقتين لكن بدون موت الدماغ
    MR'a girdiğinizde en önemli şey tamamen sabit durmaktır. Open Subtitles أهم شيء في أية أشعة بالرنين المغناطيسي هو البقاء في ثبات تام
    Durmadan kımıldamamak için anormal şekilde sabit durmak güven izlenimi vermek için göz temasını sürdürmekten. Open Subtitles تحافظين على ثبات جسدك بطريقة غير طبيعية تجنّباً للإرتجاف، وتنظرين إلى عينيّ لتعطيني إيحاءاً بالثقة.
    Bu sabit eksikliğinde kesin bir sabit var. Ve onu kabullendiğinde canlandırıcı oluyor. Open Subtitles هناك ثبات مؤكَّد في نقص الثوابت، وحالما تتقبّله، ستشعر بالانتعاش.
    Bunun yanı sıra başka ilginç bir gerçek şu ki istatistik olarak sizin eğitiminizin etkisini sabit tutacak olursak görürüz ki sizin bölgenizdeki diğer herkesin eğitim düzeyi yine sizin kazancınızı etkileyecektir. TED وإحدى الحقائق المثيرة للاهتمام أيضاً هي أننا نجد عندما نبقى في حالة ثبات ، إحصائياً فإن الأثر لمستوى تعليمك وتعليم كل الآخرين في منطقتك الحضرية الكبرى سيؤثر على مستوى أجرك.
    Son 30 yılımızı, sabit veya düşen ücretler, eriyip yok olan emekli aylıkları ve roket gibi artan barınma, sağlık ve eğitim ücretleriyle boğuşarak geçirdik. TED قضينا الثلاثة عقود الأخيرة ونحن نتناول موضوع ثبات وتدني الأجور وموضوع اختفاء معاشات التقاعد وتلك التكاليف الخيالية للسكن والصحة والتعليم.
    Sekiz kablo bu kamerayı sabit tutuyor. TED ثمانية أسلاك تحافظ على ثبات الكاميرا.
    Evren sabit durum evrenidir Open Subtitles الكون هو حالة ثبات كوني
    - sabit Durum çok çekici, değil mi? - Kes! Open Subtitles أنه شي جذاب,حالة ثبات ,صح ؟
    - Hoyle'un sabit Durumu? Open Subtitles هويل حالة ثبات ؟
    Boynunu sabit tutup sırt üstü çevirelim. Open Subtitles حافظوا على ثبات الرأس واقلبوه
    Şunu yapmayı bırak tamam mı? Tamam, şimdi kolunu sabit tut. Open Subtitles حافظى على ثبات ذراعيكِ
    Ancak ağır yelkenleri nedeni ile kanolara ekstra bir denge gerekliydi. Open Subtitles و لكن مع الرحلات القاسية, يحتاج الكانو إلي ثبات أكثر
    Yani aynı denge sekansına sahiplerse bu mümkün ve sen de bana kendininkini verdin. Open Subtitles إن كان لديها تسلسل ثبات متطابق في كلا الجانبين ...و .أنت أعلمتني تسلسل ثباتك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus