| Sonbahar ilerlerken tilkim de saklanmaya devam ediyordu. | Open Subtitles | بينما يتقدم فصل الخريف لم أتمكن من إيجاد ثعلبي |
| Bahar yaklaşıyordu yine de tilkim için endişeleniyordum. | Open Subtitles | 'الربيع بات قريبًا ولكنني كنتُ قلقه على ثعلبي |
| tilkim dişiydi: Yavruları vardı. | Open Subtitles | 'ثعلبي كان ثعلبة وهي ولَدَتْ أشبال |
| Tilkimi gölgelerin ve yıldızların altında hayal ettim. | Open Subtitles | 'بقى تفكيري على ثعلبي 'هناك وسط الظلال والنجوم |
| Tilkimi aramaya koyuldum. | Open Subtitles | 'لقد قصدتُ أثر مسار ثعلبي |
| Ve işte tam önümde tilkimin izi duruyordu. | Open Subtitles | وبعد ذلك ، هناك أمامي أثر مسار ثعلبي |
| Burası tilkimin yaşadığı yerdi. | Open Subtitles | إذن،هذا مكان عيش ثعلبي |
| Her zamanki gibi haklısın kır saçIı tilkim. | Open Subtitles | صحيح كالعادة يا ثعلبي الفضي |
| Benim tilkim. | Open Subtitles | ثعلبي. |
| Benim tilkim. | Open Subtitles | ثعلبي. |