Avukat sonunda evlilik öncesi anlaşmanda bir açık mı buldu? | Open Subtitles | المحامي وأخيرا وجدت ثغرة في اتفاقية ماقبل الزواج الخاصة بك؟ |
Güvenliğimde bir açık var demek istemiyorum, ama... - Siz içeri nasıl girdiniz? | Open Subtitles | لا أريد القول بأن هناك ثغرة في الأمن ولكن كيف دخلتم إلى هنا ؟ |
Anlayacağınız, yasada kurbanların failleri affetmelerine izin vererek hapisten kurtulmak için bir boşluk vardı. | TED | كما ترون هناك ثغرة في القانون تسمح للضحية بمسامحة الجاني وبالتالي يتجنبون السجن. |
Kahramanlarımız Sovyet defansında bir boşluk yakalıyor. | Open Subtitles | ابطالنا يكتشفون ثغرة في الدفاعات السوفيتية |
Duvarda bir gedik var mı bakmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أتحقق من وجود ثغرة في الجدار |
Önce şu tellerde bir delik açacağız. | Open Subtitles | أولا لابد أن نصنع ثغرة في السلك الشائك بواسطة البانجلوور |
- Bir güvenlik açığı vardı. | Open Subtitles | كان هناك ثغرة في الحراسة وهرب ؟ |
Kuzey kutbunda buz engelde açılan her çatlak, bir yaşam kaynağıdır. | Open Subtitles | فيالقطبالشمالي، أي ثغرة في الحاجز الثلجي يمكن أن تكون حبل النجاة. |
A.L.I.E'ye portal açabilmek için işlem gücü gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت (ريفين) أنها بحاجة تجهيز طاقة لفتح ثغرة في (آلي) |
Sistemde bir açık olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | فهل من الممكن أن تكون هناك ثغرة في النظام؟ |
Waldbaums'daki üçlü kupon teklifinde bir açık buldum ve aldığım her kağıt havlu için bana 5 sent ödemek zorunda kaldılar. | Open Subtitles | لقد وجدت ثغرة في عرض الكوبون الثلاثي في والدبامز لقد اضطرو ان يعطوني 5 سنت لكل رول من ورق الحمام |
Ufak bir ihtimaldi ama sistemde eski bir açık yakaladım. | Open Subtitles | لقد كانت مجرد ضربة حظ، و لكني وجدتُ ثغرة في نظام حمايتهم القديم. |
Ama törelerde bir açık var. | Open Subtitles | لكن هناك ثغرة في التقليد القديم |
Kahramanlarımız Sovyet defansında bir boşluk yakalıyor. | Open Subtitles | ابطالنا يكتشفون ثغرة في الدفاعات السوفيتية |
Birkaç hafta önceki veri-akışı dizisinde bir boşluk fark ettim. | Open Subtitles | -لاحظت ... ثغرة في دفق بيانات أرسِل منذ عدّة أسابيع |
Ama sorumluluk hukukunda yasal bir boşluk yaratıyorsun. | Open Subtitles | لكنّك تخلق ثغرة في قانون المسؤولية |
Güvenlikte bir gedik açtık. | Open Subtitles | وضعنا ثغرة في البث الأمني |
Bizim görevimiz buradaki Alman sınırında bir delik açmak, ve sonra bu yolu hızla geçerek, yoldaki tüm hava kuvvetleriyle birleşmek. | Open Subtitles | مهمتنا هي صنع ثغرة في جبهة الألمان الأمامية ثم نتجه إلى هذا الطريق |
Plastik patlayıcı kullanarak girişte bir delik açabiliriz. | Open Subtitles | يمكِن أن نستعمل مادة متفجرة بلاستيكية لفتح ثغرة في المدخل. |
Belki de güvenliğimizde bir açık bulup faydalandı ama belki de bu açığı bulmayı istiyordu çünkü tamamlaması gereken bir saldırısı var. | Open Subtitles | ربما استطاع ان يرى ثغرة في نظامنا الامني وهرب منها لكن ربما كان عنده دافع قوي ليجد هذه الثغرة ويهرب لان عنده هجوم يريد ان ينفذه |
Bir yerde bir çatlak var. | Open Subtitles | هناك ثغرة في مكان ما دائما ما يكون هناك ثغرة |
A.L.I.E'ye portal açabilmek için işlem gücü gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت (ريفين) أنها بحاجة تجهيز طاقة لفتح ثغرة في (آلي) |