Ben de sana bebeklik fotoğrafını büyüten bir kağıt ağırlığı aldım. | Open Subtitles | وانا احضرت لك ثقالة الورق هذه التي تكبر صورتك وانت صغيرة |
Önemli bir şey olmayabilir, belki bir mum, belki de bir kağıt ağırlığı. | Open Subtitles | يمكن أن يكون غير ذا أهميه ربما يكون شمعه أو ثقالة ورق |
Nergisler, pırlantalar veya alüminyum bir kağıt ağırlığı. | Open Subtitles | .أزهارالنرجسأوالألماسأو. ثقالة صلبة للاوراق هذا صحيح , أيها السيدات و السادة |
Evet, bu bir kağıt ağırlığı ve kullanışlı bir bölmesi var hem de 45 kalibrelik mermiler için. | Open Subtitles | نعم انه ثقالة للورق مع مخزن ملائم لرصاصات من عيار 45 |
16.000 kilometreyi bir kağıt ağırlığı için mi kat ettim? | Open Subtitles | سافرت 10 آلاف ميل من أجل ثقالة ورق؟ |
- Kağıt ağırlığı olarak kullanabiliriz. | Open Subtitles | - نحن يمكن استخدامه بمثابة ثقالة الورق . |
Bir çorabın içindeki kağıt ağırlığı. | Open Subtitles | ! ثقالة الورق موضوعة داخل جورب |
Güzel bir kağıt ağırlığı. | Open Subtitles | ثقالة ورق لطيفة |
Bundan iyi bir kağıt ağırlığı olur. | Open Subtitles | اصنع ثقالة ورق جميلة |
Onu kağıt ağırlığı zannetti. | Open Subtitles | اعتقدت انه ثقالة للورق |
Kağıt ağırlığı. | Open Subtitles | أنها ثقالة ورق |
Kâğıt ağırlığı. | Open Subtitles | هذه ثقالة ورق |