"ثقتي" - Traduction Arabe en Turc

• güveniyorum
• Güvenime
• güvendim
• güvendiğim
• güvenmediğim
• güven
• olan güvenimi
• inancım
• inancımı
• Özgüvenim
• güvenmemi
• inandım
• güvenmem
• güvenimin
• güvenimden

O konuda, başka bir avantajımıza güveniyorum.
هكذاأيهاالقبطان، أضع ثقتي في أفضلية أخرى

Çek defterim yettiğince size güveniyorum, Doktor.
فضلاً عن ثقتي بكِ أيتها الطبيبة فأنا أعطيكِ جزءاً من راتبي

Ve benim paramı çalıp, pişmanlık bile duymadan Güvenime ihanet ettiğin için,
بما أنـّك قمت بسرقة أموالي بما أنـّك خنت ثقتي بدون أيّ ندم

- Efendim... Başka hiçbir köleye bu fırsat tanınmadı! Sana güvendim.
لم تتح لأي عبد آخر هذه الفرصة لقد منحتك ثقتي

Sakın yanlış anlama, bu sana güvendiğim anlamına gelmiyor.
؟ دعني أخبرك مسبقاً بأنك لم تكسب ثقتي بعد

O yüzden 14 yaşında birinin kararlarına güvenmediğim için kusuruma bakmayın.
لذلك سامحيني لعدم ثقتي لقرار خطير تتّخذه فتاة عمرها 14 عاماً

Bay Gorbaçev'u severim ancak güven kozumu kullanmaya hazır değilim.
انا احترم السيد غورباتشوف لكنني لست مستعدا لمنحه ثقتي الان

Yasayı çiğnemekle beraber sana olan güvenimi sarstın.
لأنه الى جانب انه خرق للقانون انتهكتي ثقتي

Bilim adamlarına da hükümete güvendiğim kadar güveniyorum.
. أنا أثق بالعلماء أكثر من ثقتي بالحكومة

Arabam konusunda sana güveniyorum ve çocuğum konusunda da.
أنا أضع ثقتي فيك بسيارتي، وأضع ثقتي فيك بأبني.

Şimdi, sana güveniyorum çünkü o da sana güvenmemi isterdi.
والآن أَضع ثقتي بك لأنني أعتقد أنها كانت ستريدني أن أفعل ذلك.

Karınca ben etrafımı rahatsın etmem benim boyum benim Güvenime bakar.
ثم النملة قالت, لا تقلق من حجمي ولكن انظر الى ثقتي.

Ne benim sırdaşlığıma ya da Güvenime ne de babamın dostluğuna ve saygısına sahip olamayacaksın.
لن تسترجع ثقتي فيك أبداً أو صداقة وإحترام والدي

Belki de daha kötüsü Güvenime, inancıma aileme sokulmaya çalışan bir fare.
وأسوء من ذلك أنه فأر قد تسلل إليا وحصل على ثقتي

Karıcım, Hepsi benim suçum. Yanlış arkadaşlara güvendim ve ödeme için onun kefiline gittim.
زوجتي هذا كل مالدي الوقوع بالخطأ بسبب ثقتي بالأصدقاء اصبح لدي قرض

Bu odada olmanızın sebebi en çok güvendiğim kişiler arasında olmanızdır.
إن كنتم في هذه الغرفة، فهذا لأنكم ضمن دائرتي الداخليّة لمن أوليهم ثقتي

Fakat eğer ben haklı çıkarsam, ona güvenmediğim için kendimden nefret edeceğim.
و إن كنت أنا محقاً سأكره نفسي لعدم ثقتي بها

Küçük bir kızken, biri bana gösterinceye kadar öz güven gösteremedim.
عندما كنتُ فتاة صغيرة لم يكن بمقدوري إظهار ثقتي بنفسي حتى قام أحدهم بإظهارها لي

Onlara cevap veremezsek eğer, bu durum benim size olan güvenimi yeniden gözden geçirmeme sebep olacak.
إن لم يكن بإمكانك توفيرها، فعليّ أن أعيد النظر في ثقتي بإمكانياتك

Seninle huzur bulacak olmama dair inancım, kedere dönüşse de; sana, Tanrı'nın ve benim hayır dualarımızı gönderiyorum.
أبعث لك بركة الرب وحاليا ، على الرغم من ثقتي بأن راحتك ستتحول إلى مأساه

Tanrım, ne harika. Yargı sistemine inancımı tazelediğin için teşekkür ederim.
حسناً هذا عظيم، وأشكرك لأنك أعدت لي ثقتي في النظام القضائي

Genç bir model olarak, Özgüvenim zarar görmüştü.
وكعارضة أزياء صغيرة السنّ، وقع شدّ ثقتي بنفسي وجرّها في جميع الإتجاهات.

Bütün testleri geçip, sana güvenmemi sağlarsan ancak o zaman yardım ederim.
إذا إجتزت جميع الإختبارات و استطعت أن تكسب ثقتي عندها وحسب سأساعدك

Hayatımı yoluna adadım, sana inandım Luther.
لقد جاء مني لأني خاطرت بحياتي ووضعت ثقتي بك يالوثر

Biraz güvenmen gerek. - Ben pek güvenmem.
عليك ان تتحلي بالقليل من الثقة حسنا , انا لا امنح ثقتي بسهولة

Sevdiğim kadın hayatta kalmaya çalışıyor şerif, bu yüzden polislere olan güvenimin azlığından dolayı üzgünüm.
المرأة التي أحبها بين الحياة والموت أيتها القائدة عليك أن تعذري أنعدام ثقتي بأفضل شرطة سمولفيل

Kendime olan güvenimden pişman ettin beni. Pasta al biraz.
جعلتني أندم على ثقتي بك أرجو أن تأكلي بعض الكعك