Beynimin söylediğine göre kral, yani ben ağır şeyler kaldırmamalı. | Open Subtitles | ذهني يقول أن الملك أي أنا لا ينبغي أن أرفع أشياء ثقيلة الوزن |
Güç asistanı diye bir şey yok, bu yüzden park ederken çok ağır kalıyorsunuz ve hareket ederken de hiçbir şey hissetmiyorsunuz. | Open Subtitles | لا يوجد مساعد للعزم، لذلك هي ثقيلة الوزن حينما تقوم بركنها لا يوجد شعور حينما تتحرك |
ağır eşyaları taşımaları için bazı dahiler tutacağız. | Open Subtitles | وسنكلف خبراء بتولي القطع ثقيلة الوزن |
Bay Jamison ağır kızların kıyafetleri de ağırdır. | Open Subtitles | (سيد (جامسون الفتاة ثقيلة الوزن لديها ملابس ثقيلة |
Kollar ağır çantalarla dolu ise, | Open Subtitles | في اياديك ثقيلة الوزن |