Mi madr'e üç çeşit insan var derdi. | Open Subtitles | أمي كانت تقول دائماً، بأنّ هناك ثلاثة : أنواع من البشر في هذا العالم |
Pekala, üç çeşit fiil öğrendik ve bu 40 dakikamızı aldı. | Open Subtitles | حسنا ، لذا نحن نعرف ثلاثة أنواع من الأفعال، الذي استغرقت 40 دقيقة. |
üç çeşit peynirle yapıyorum. | Open Subtitles | الذي أعدّه رائع جدّاً أستخدم فيه ثلاثة أنواع من الجبن. |
Aslında içi üç çeşit şurup ve soda doluydu. | Open Subtitles | لكنه كان ثلاثة أنواع من الشراب ومياه غازية |
Adı "Dokular"dı. Çünkü üç çeşit görebiliyordun. | Open Subtitles | و كانت تُسمى "التركيبة" لأن بإمكانك رؤية ثلاثة أنواع من التراكيب |
Bu dünyada üç çeşit insan vardır. | Open Subtitles | هناك ثلاثة أنواع من الناس في هذا العالم |
Dünyada üç çeşit insan vardır. | Open Subtitles | هناك ثلاثة أنواع من الناس في هذا العالم |
Şimdi, üç çeşit gözyaşı vardır: | Open Subtitles | كان هناك ثلاثة أنواع من الدموع |
Stratton'da üç çeşit fahişe vardır. | Open Subtitles | -الغنية في "ستراتون" هناك ثلاثة أنواع من العاهرات |
üç çeşit temizleme sıvısı iki 900 gram salam parçası ve bir pasta kalıbı. | Open Subtitles | ثلاثة أنواع من محلول التنظيف، 2 £ قطع السلامي واحد الخبز القصدير. |
Sonsuz çeşitlilikte fiziksel renk vardır, ama bizim sadece üç çeşit konimiz olduğundan, şu üç rengin doğru karışımları ile beynin herhangi bir rengi gördüğünü düşünmesi sağlanabilir: Kırmızı, yeşil ve mavi. | TED | هناك العديد من الألوان الطبيعية المختلفة بلا حدود، ولكن، لأنه لدينا فقط ثلاثة أنواع من الخلايا المخروطية، يمكن خداع الدماغ إلى التفكير أنه يرى أي لون بإضافة التشكيلة المعينة بعناية من ثلاثة ألوان فقط: الأحمر والأخضر والأزرق. |
Kansas'ta üç çeşit güneş olduğunu duydum. | Open Subtitles | (أنا سمعت عن ثلاثة أنواع من الشمس في (كانساس |
üç çeşit boru vardır. | Open Subtitles | هناك ثلاثة أنواع من الأنابيب |
üç çeşit et var: | Open Subtitles | ثلاثة أنواع من اللحم: |
Bu fantasia programında üç çeşit müzik bulunmaktadır. | Open Subtitles | هنالك ثلاثة أنواع من الموسيقى في برنامج (فانتايجيا) هذا |
"Dünyada üç çeşit insan vardır: Harekete geçmeyenler, bir şey elde etmeyen, elde etmek istemeyen insanlar, ulaşmak için hiçbir şey yapmayacak olanlar. Harekete geçebilecek olanlar, değişime olan ihtiyacı görenler ve dinlemeye hazır olanlardır. Harekete geçen insanlar vardır, bir şeyleri gerçekleştiren insanlar." | TED | "هناك ثلاثة أنواع من الناس في العالم: الذين هم غير قابلين للتحريك، الأشخاص الذين لا يفهمون ولا يريديون أن يفهموا، وسيقومون بأي شيء لأجل ذلك. وهناك الأشخاص الذين يمكن تحريكهم، الأشخاص الين يرون الحاجة للتغيير وهم مستعدون للاستماع إليها. وهناك الأشخاص الذين يحرّكون، الذين يجعلون الأمور تحصل." |