otuz yıl önce bir salgın hastalık bu adada başladı. | Open Subtitles | قبل ثلاثون عاماً بدأ الوباء هنا على هذه الجزيرة |
Bundan otuz yıl sonra, şöminenin önünde otururken torununuz yanınıza gelip size şunu soracak: | Open Subtitles | بعد ثلاثون عاماً من الآن ... عندما تكونوا جالسين بجانب مواقدكم .... وأحفادكم يجلسون على ركبكم |
Bundan otuz yıl sonra şöminenin önünde otururken torununuz yanınıza gelip size şunu soracak: | Open Subtitles | بعد ثلاثون عاماً من الآن ... عندما تكونوا جالسين بجانب مواقدكم .... وأحفادكم يجلسون على ركبكم |
Otuz yıldır sen balığı hazırlıyorsun, ben saki getiriyorum. | Open Subtitles | طوال ثلاثون عاماً و أنت تحضر السمك و أنا أحضر الساكى |
Otuz yıldır sen balığı hazırlıyorsun ben sakiyi getiriyorum. | Open Subtitles | طوال ثلاثون عاماً و أنت تحضر السمك و أنا أحضر الساكى |
Bugün otuz yıl oldu. | Open Subtitles | ثلاثون عاماً على موته |
otuz yıl geçti ve hâlâ aynı. | Open Subtitles | ثلاثون عاماً ولا يزال كما هوا |
otuz yıl. | Open Subtitles | . ثلاثون عاماً |
Otuz yıldır yapıyor. | Open Subtitles | إنه يقوم بذلك منذ ثلاثون عاماً |
Otuz yıldır yapıyor. | Open Subtitles | إنه يقوم بذلك منذ ثلاثون عاماً |
Hata yapıyorlar. Ben Hacı'yı Otuz yıldır tanırım. | Open Subtitles | انهم يرتكبون خطأ فظيعاً أنا أعرف "حاجي" منذ ثلاثون عاماً. |