İyi bir başlangıç noktası markanızın üç boyutlu bir göstergesini yapmaktır. | Open Subtitles | حسنا المكان الأفضل لتبدأ بالبناء هو التوضيح ثلاثي الأبعاد لعلامتك التجارية |
Eğer bunu bende bırakabilirsen, bazı taramalar yaparım. üç boyutlu olarak görselleştiririm. | Open Subtitles | إن سمحت لي بالاحتفاظ بها سأجري عليهم مسحاً و تصويراً ثلاثي الأبعاد |
Veya düzenli fakat üç boyutlu, burda değişen şey ışıktır, piksellerin konumu değil. | TED | أو تكوين ثلاثي الأبعاد حيث أن الشي الذي يتغير هو الضوء ، وليس موقع البكسل. |
Daha sonra, bunu keserek ve geleneksel şekilde dikebilirsiniz veya ıslak malzemeye üç boyutlu bir şekille form verebilirsiniz. | TED | ومن ثم يمكننا إما أن نقطع ذلك ونخيطه تقليديا، أو يمكن أن نستخدم المادة المبتلة لتشكيلها حول شكل ثلاثي الأبعاد. |
- Evet. - Pekâlâ. Üç boyuta geç. | Open Subtitles | ـ أجل ـ حسناً ، إنتقل للوضع ثلاثي الأبعاد |
Müzisyenler bunun gibi üç boyutlu hava verileri grafiğini çaldılar. | TED | قام الموسيقيون بعزف رسم بياني ثلاثي الأبعاد لبيانات الطقس مثل هذا. |
Bilim müzesine konursa, üç boyutlu veri görüntülemesi olur. | TED | إن وضعتها في متحف علمي، تصبح تصورا ثلاثي الأبعاد للبيانات. |
Belirlenen bu nokta, daha sonra üç boyutlu görselleme programına aktarılır. | TED | وبالتالي يتم تسجيل النقطة في برنامج للتصوير ثلاثي الأبعاد. |
Sizin için bir video getirdim, burada, üç boyutlu dosyanızı nasıl programa dahil ettiğimizi göreceksiniz. | TED | لقد أحضرت لكم عرض مصور حيث يمكنكم رؤية كيف يمكن الإضافة في الملف ثلاثي الأبعاد. |
Burada üç tane mükemmel şekilde hayal edilebilen fiziksel nesnemiz var, hepimizin üç boyutlu bir dünyadaki yaşam ile ilişkilendirebileceğimiz bir şey. | TED | لدينا هنا ثلاثة أشياء مادية يمكن تخيلها ويمكننا جميعا ربطها بالعالم ثلاثي الأبعاد |
Ama belli bir şekilde birleştiğinde, hala üç boyutlu görünen bir şey yaratabilirler, varolabilirmiş gibi. | TED | لكنها مجمعة بطريقة معينة لتشكل ما يبدو وكأنه ثلاثي الأبعاد وكأنه محتمل الوجود |
Düzlemsel dizilimde olabilirler, üç boyutlu diziliş içinde olabilirler. | TED | يمكن ان يكون تشكيلاً مُسطحاً ، او تشكيلاً ثلاثي الأبعاد. |
Burada gördüğünüz gibi, üç boyutlu dizilişten düzlemsel dizilişe geçiyorlar. | TED | كما تُشاهدون هنا ، تتحول من التشكيل ثلاثي الأبعاد إلى التشكيل المُسطح. |
Onu üç boyutlu düşüneceğim. Yani şimdi sadece önümde duran bir harftense bedenimin de içine girebileceği bir boşluk. | TED | أنا سأفكر بها كشكل ثلاثي الأبعاد. الآن، بدلاً من كونها مجرد حرف أمامي، أنها مساحة التي يمكن لجسدي ان يذهب لداخلها. |
Şuna benziyor: üç boyutlu bir dünyada yaşıyoruz. | TED | يبدو البعد بهذا الشكل : أننا نعيش في عالم ثلاثي الأبعاد |
Önemli olan tek şey üç boyutlu şekildir. Bu şekil molekülün nereye uyup nereye uymadığını ve nasıl etkileşime geçtiğini gösterir. | TED | الشيء المهم هو الشكل ثلاثي الأبعاد وأين المكان الملائم للجزيء وغير الملائم وما هي المسارات التي تتداخل معها |
Mağarada sürdüğüm bu araç sürdüğümüz sırada aslında üç boyutlu model yaratıyordu. | TED | هذا الجهاز الذي كنت أقوده خلال الكهف كان في الواقع يخلق نموذج ثلاثي الأبعاد بينما نقوده. |
Bu gölgelenme şekillerini dikkatlice yeniden çizersek, düz bir parça kâğıtta bile beynimiz refleks olarak üç boyutlu konveks ya da konkav bir şekil yaratır. | TED | إذا كان بإمكاننا إعادة إنشاء هذه الأدلة برسم أنماط الظلال، حتى على قطعة مسطحة من الورق، سيخلق دماغنا بالغريزة شكلاً ثلاثي الأبعاد أو شكلاً محدبًا. |
- Evet. - Pekâlâ. Üç boyuta geç. | Open Subtitles | ـ أجل ـ حسناً ، انتقل للعرض ثلاثي الأبعاد |
Peki ya bu? Kalbinin hologramı. Ameliyat öncesi taramalarla oluşturuldu. | Open Subtitles | ماذا عن هذا؟ هذا قلبه بالتصوير ثلاثي الأبعاد. أجري بالفحوصات قبل الجراحة. |
Eğer bu doğru ise, bildiğimiz gerçekliğin o bilginin sadece holografik bir izdüşümü olması mümkün. | TED | لو أن هذا حقيقي، فمن المحتمل أنّ الواقع كما نعاينه هو مجرد إسقاط ثلاثي الأبعاد لتلك المعلومات. |
Böyle zamanlarda tek yaptığımız, ağaç botunun içinden etrafı izlemek ve üç boyutlu şekilde çevremizi saran kuş seslerini dinlemekti. | TED | تنظر من أرجوحة في الصباح وتسمع تغريد العصافير يأتي بشكل ثلاثي الأبعاد حولنا. |
Sen ve ben -- hatta sen arkadaki -- biz, uzayın üç boyutunda yaşıyoruz. | TED | أنا وأنت -- وحتى أنت في الخلف -- نحن نعيش في فضاء ثلاثي الأبعاد . |