Yapay yer fıstıklarına olacak olan şey... ...toplumumuzdan hareket ederek... ...burada başlayacak ve en sarhoş... ...en cimri olanı burada toplanacak. | TED | ما سيحدث لقطع الستايروفوم الصغيرة هو أنها ستبدأ بالحركة في مجتمعنا و ستتكدس في أكثر مجموعة من الناس ثمالة و بخلا. |
Hem sarhoş zırvalarından olmayacak. Baban da senle birlikte. | Open Subtitles | وهذا ليس حديثاً ناتجاً عن ثمالة فأبوك هنا أيضاً |
- Daha önceden söylemişti ama sarhoş olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | لمّحت إلى ذلك قبلاً، لكنّي حسبتها غمغمة ثمالة و حسب. |
Sanırım bekar olarak yine ilk kez akşamdan kalma bir haldesin. | Open Subtitles | أعتقد انكِ استمتعتِ بأول اثار ما بعد ثمالة كأمرأة عازبة ؟ |
Sen ayyaş, beti benzi atmış, içki fıçısına düşmüş birisin. | Open Subtitles | أنت في حالة ثمالة, مدمنٌ على الخمر وشاحب الوجه, حطامٌ مُخلّل مُتمثّل في صورة رجل. |
Haneye tecavüz, saldırı, sarhoşluk, asayiş ihlali. | Open Subtitles | اقتحام, اعتداء, ثمالة, مخالفات للقانون |
Şey, bu iş sarhoşluğu. Zengin sarhoşluk gibi bir şey. | Open Subtitles | هذه ثمالة العمل أو ثمالة الثراء |
Yaz esrikliği, tasasızlık, özgürlük, mutluluk ve neşe. | Open Subtitles | أنه ثمالة الصيف, اللامبالاة والحرية... الفرح والسعادة. |
Sabahın 9'unda hâlâ sarhoş ama. | Open Subtitles | ذلك الوصف لا ينطبق هذا بالصباح، و هو بالفعل على ثمالة. |
Ama iyice sarhoş değil. Güçlü bir içki sadece. | Open Subtitles | لا أقصد ثمالة بمعنى ثمالة, ولكن فقط دوار خفيف. |
Unutun onları dostlarım küçük yaşta içki içme suçundan iki dosya ve çok etkili sarhoş Araba Kullanmaya Karşı Anneler organizasyonunun sayesinde insan barbeküsü yapılan son kurbanın adını buldum, Lindsay Leeman Minnesota Edina'lı. | Open Subtitles | انسوا تنظيف اسنانكم بالخيط ايها المحللون الجميلون لأنه و بالفضل لحشوتين و تهمة ثمالة لقاصر |
sarhoş üç yaşındakiler komik oluyor ama ayıkken bile zar zor yürüdüğünü düşünürsek. | Open Subtitles | .ليس أن ثمالة طفل في الثالثة من عمره ليس مضحكاً لكن لديها ما يكفي من الوقت العصيب . في المشي بخط مستقيم كما هو |
Yani burası eski kafa bir yer ve tek görevimiz seni sarhoş etmek mi diyorsun? | Open Subtitles | إذاً أأنت تعني أن هذا المكان عتيق الطراز، وأننا موجودون فقط لكي نوفر لك ثمالة سريعة؟ |
sarhoş ve sızmışken bunu yapmayı düşünmek bile korkunç. | Open Subtitles | في منتصف الليل وهو في حالة ثمالة وفاقد لوعيه، |
Ona anlattım ve bebeğin onun olduğuna ve sarhoş olduğu bir gecede gerçekleştirdiğine ikna ettim. | Open Subtitles | قلت له أقنعته ان الحمل حدث خلال ليلة ثمالة الطفل له |
Bir daha asla akşamdan kalma olmayacağım. | Open Subtitles | لم يسبق وأصابتني آثار ثمالة دامت لأكثر من يوم. |
Hayatımda hiç bu kadar kötü akşamdan kalma bir hâlde olamazmışım gibi. | Open Subtitles | أشعر وكأنّي أعاني أسوأ آثار ثمالة في حياتي. |
Ama sizde sadece küçük akşamdan kalmalık yaratır. Hiç Roma ya gittiniz mi? | Open Subtitles | لكنك ستحصل على آثار ثمالة صغيرة. هل سبق أن زرت "روما"؟ |
Vay! İŞ sarhoşluğu. | Open Subtitles | ثمالة العمل |
Yaz esrikliği, tasasızlık, özgürlük, mutluluk ve neşe. | Open Subtitles | أنه ثمالة الصيف, اللامبالاة والحرية... الفرح والسعادة. |