"ثمة شيئاً" - Traduction Arabe en Turc

• bir şey
• bir şeyler

Askeri izleyin. Sepette bir şey olduğundan emin.
لاحظوا حدس المصور، إنه واثق أن ثمة شيئاً في الصندوق

Sana büyük bir sürprizim var. Ama önce yapman gereken bir şey var.
لدي مفاجأة كبيرة لك لكن أولاً ثمة شيئاً يجب أن تفعله

Benden daha iyi birisini istediğini biliyorsun, ama benim de bildiğim bir şey var.
تعرف ما تريد أفضل مني، لكن ثمة شيئاً وحيداً أعرفه

- Hayır, burada yanlış giden bir şeyler var. Ne fark eder ki?
ـ ربما شركة الهاتف كانت خارج عن الخدمة ـ كلا، ثمة شيئاً ما خاطئ

Bunu başarırsam mezar taşıma yazılacak bir şeyler düşünebilirim.
إذا أستطعت إنجاز هذا العمل ربما سيكون ثمة شيئاً أستحق كتابته على قبري

Tamam ama yardım edebileceğiniz bir şey olmalı.
حسناً، لكنه يجب أن يكون ثمة شيئاً يمكنكِ القيام به لمساعدته

Bu yaşadıklarının onun için zor olduğunu biliyorum ama sanırım ona başka bir şey oluyor.
أعرف أنّ ما عانته كان صعباً عليها، لكني أعتقد أنّ ثمة شيئاً آخر.

O iyi. Arabana bir şey olduğunu söyledi.
إنه بخير، وقال أن ثمة شيئاً ما حصل لسيارتكِ.

- Belli, bir şey olmuş. - Hayır, bir şey olmadı.
ـ يبدو ثمة شيئاً ما حصل ـ كلا، لم يحدث أيّ شيء في الحانّة

Söylediğinden hiçbir şey anlamadım, ağzında bir şey var.
لا أفهم كلمة واحدة، ثمة شيئاً في فمك

Bütün bu olanlarda bana garip gelen bir şey yoktu.
لم أعتقد بأن ثمة شيئاً غريباً في كل ذلك

Bana söylemediğin bir şey mi var çünkü gerçekten tuhaf bir şeyler hissediyorum.
هل ثمة شيئاً تخفيه عني... لأنني يراودني شعور غريب للغاية...

Ne kadar yaşarsan yaşa, Sanchez aramızda asla değişmeden kalacak bir şey olacak.
...مهما عشت يا سانشيز ثمة شيئاً لن يتغير فيما بيننا

Sizi yenebilecek tek bir şey var...
ثمة شيئاً واحد يمكنه أن يهزمكم

Eğer açıklığa kavuşturulması gereken bir şey varsa diye.
أعتقد أن ثمة شيئاً يحتاج للتوضيح

Evet ama bir şeyler olmalı. Yani, kendine bir baksana.
‫نعم، لكنّ ثمة شيئاً حتماً ‫انظر إلى حالك

O yüzden bu işin sonunda, senin de dediğin gibi, ...önemli bir şeyler çıkarsa iyi olur.
لذا يستحسن أن يكون ثمة شيئاً في النهاية، كما قلت

Sence de olup bitenlerde garip bir şeyler yok muydu?
-لا أدري ألا تظن أن ثمة شيئاً غريباً فيما حدث؟

Evet, biliyorum. Pırasalara tuhaf bir şeyler oldu.
أجل، أعلم، ثمة شيئاً ما غريب حدث في الكرّاث.

- Hadi başlayalım. O gemide çalmaya değecek bir şeyler mi var dersin?
أنصت، أتحسب أن ثمة شيئاً جديراً بالسرقة على تلك السفينة ؟