Şimdi; eski insanlar kıyafetleri nehrin belli bir noktasında yıkadıklarında daha temiz olduğunu bulmuşlar. | Open Subtitles | وجد الناس أن ثيابهم تكون أكثر نظافه إذا غسلوها في بقعه محدده في النهر |
İçeride kıyafetleri, ekipmanları, eski hava donanımları vardı. | Open Subtitles | وفي الداخل كانت هناك ثيابهم ومعداتهم ومعدات طقس قديمة. |
Unutma, kıyafetleri üzerlerinde olacak. | Open Subtitles | تذكر أنّهن سيكونوا مرتدين ثيابهم |
Ve elbiselerinin altına dağcılık koşum takımı giyiyorlarmış. | Open Subtitles | كانوا يرتدون قمصان مضادة للرصاص تحت ثيابهم |
Teçhizatları elbiselerinin altında bulunuyordu. | Open Subtitles | كانوا يرتدون قمصان مضادة للرصاص تحت ثيابهم |
Fakat genelde o ışıl ışıl elbiselerinin içinde zırlayarak sonlanıyor. | Open Subtitles | لكنهم ينتهون بالبكاء على ثيابهم اللامعة |
Buradaki insanların yarısının kıyafetleri ve bavulları kayboluyor. | Open Subtitles | نصف الأشخاص هنا فقدوا ثيابهم و أمتعتهم |
Ayrıca, kıyafetleri üzerinde de altın varmış. | Open Subtitles | كان في ثيابهم يخفون الذهب |