"جئتُ إلى هنا" - Traduction Arabe en Turc

• buraya geldim
• Buraya geldiğimden
• geldiğimi
• buraya geldiğim

Bu akşam buraya geldim çünkü erkek arkadaşım olan domuza öfkeliydim.
لقد جئتُ إلى هنا الليلة لأنني كنت غاضبة من خنزير صديقي

Bu yüzden buraya geldim. Bu anahtarı sana vermeye.
هذا ما جئتُ إلى هنا من أجله لكى أعطيكِ المفتاح

Boston'daki bir konseri iptal edip, onun yerine buraya geldim.
لقد ألغيتُ حفلة في بوسطن و جئتُ إلى هنا بدلاً من ذلك

Buraya geldiğimden beri az da olsa ilk defa umut veriyorum.
هذا أوّل بصيص أمل يُمنح لي مذ جئتُ إلى هنا

Buraya geldiğimden beri sizin tarafınızdan boğuldum, dövüldüm ve işkence gördüm.
مذ جئتُ إلى هنا أُغرقتُ وضُربتُ وعُذّبتُ بيديكَ

Affedersin Jack. Ne yapmak için geldiğimi - biraz karıştırdın sanırım.
آسف يا (جاك)، أظنّكَ مخطئاً حيال ما جئتُ إلى هنا لأفعله

buraya geldiğim için üzgünüm.
آسف لأنني جئتُ إلى هنا

Geçen gün buraya geldim ve sen sarışın, uzun boylu biriyle beraberdin.
جئتُ إلى هنا في اليوم الآخر وكنتِ{3} مع الطويل، الرجل الأشقر، تعرفي.

Orada utandığım için, kaçarak buraya geldim.
جئتُ إلى هنا للفرار من ذلك لأنى كنت مَخزيّاً من ذلك

- Duyar duymaz buraya geldim, dostum.
جئتُ إلى هنا حالما سمعتُ الخبر يا صديقي.

Büyükbabamla yaşamak için birkaç sene önce buraya geldim.
جئتُ إلى هنا قبل بضع سنوات للعيش مع جدّي.

Kibarlık icabı teklifinizi kabul edip buraya geldim ama çoktan altı saat olmuş.
جئتُ إلى هنا بنيةٍ جيدة لكن مرّت ست ساعات بالفعل.

Sana yardım etmek için buraya geldim.
أريد أن أساعدك، لهذا السبب جئتُ إلى هنا

Sonunda merhamet dilenmek için buraya geldim.
لقد جئتُ إلى هنا في النهاية بمهمّة رحمة

Masanızda değildiniz, ben de buraya geldim.
أنت لم تكن في مكتبك، لذا جئتُ إلى هنا.

Beni ekmenden sonra evine uğradım. Sonra da doğruca buraya geldim.
مررتُ بمنزلكَ بعد أن تخلّفتَ عن لقائي، ثمّ جئتُ إلى هنا مباشرةً...

Buraya geldiğimden beri adını zikretmedim bile.
.لم أنطق باسمه منذ أن جئتُ إلى هنا

Buraya neden geldiğimi anladım.
الآن أعرف لماذا جئتُ إلى هنا

Buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum.
-لا أعرف كيف جئتُ إلى هنا