Bay 'Sun', aslında ben buraya önemli bir konuyu size danışmak için geldim. | Open Subtitles | في الواقع لقد جئت لأجل ان اناقش معك ذات اهمية كبيرة تفضل |
Sen içeri girip, eleman aranıyor ilanı için geldim beyefendi patronla görüşmek istiyorum lütfen, demiştin. | Open Subtitles | ..وأنت دخلت وقلت.. جئت لأجل إعلان "مطلوب عاملين" ياسيد وأريد أن ألتقى بالمدير من فضلك |
Benden ne istiyorsun? Cam maske için geldim. | Open Subtitles | ماذا تريد ؟ جئت لأجل القناع الزجاجي |
Buraya, kültürünüzü öğrenmek için geldim. | Open Subtitles | جئت لأجل درس الثقافة .الخاص بك |
Şansınıza, buraya turta için gelmedim. | Open Subtitles | لحسن حظّكم أنّي ما جئت لأجل الفطيرة |
Ben burada kalmıyorum. Ben kadınlar için buradayım, bilirsin. | Open Subtitles | لا أقيم هنا، جئت لأجل السيدات |
Buraya sağlığıma kavuşmak için geldim. | Open Subtitles | جئت لأجل الشفاء |
Uzaylı için geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأجل المخلوق الفضائي |
Para için geldim. | Open Subtitles | جئت لأجل المال. |
Babam için geldim. | Open Subtitles | "جئت لأجل أبي، أخبروني أين هو" |
- Babam için geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأجل والدي |
Bebek için geldim, Mo. | Open Subtitles | جئت لأجل الصبي " مو" |
Buraya Tara için geldim. | Open Subtitles | " جئت لأجل " تيرا |
Hayır, buraya başka bir mutlu müşterim için geldim Kral Fergus için. | Open Subtitles | لا، بل جئت لأجل زبون سعيد (آخر لي... الملك (فيرغوس |
Okja için geldim! | Open Subtitles | جئت لأجل "أوكجا"! |
Bebeğim için geldim. | Open Subtitles | جئت لأجل طفلتي |
Buraya seninle anlaşma yapmak için gelmedim. Kanını almaya geldim. | Open Subtitles | ما جئت لإبرام اتفاق، جئت لأجل دمائك. |
Ben köyüm için buradayım. | Open Subtitles | جئت لأجل القرية |