Bugün bir bomba tehdidi aldık. Polis binanın içerisini arıyor. | Open Subtitles | لقد جاءنا تهديد لانفجار اليوم و الشرطة بالداخل تفتش المكان |
Merkeze doğru gidiyorum. Yeşil ışık aldık. İyi haber. | Open Subtitles | أنا في طريقي لمركز القيادة لقد جاءنا الضوء الأخضر |
Uyuşturucu kaçakçılığında kullanıldığına dair bir ihbar aldık. | Open Subtitles | جاءنا اتصال انّ هناك مركباً يستخدم في التهريب غير الشرعي |
Evet, müzik hakkında bir telefon aldık. | Open Subtitles | ايه, جاءنا اتصال عشان صوت الأغاني. |
Geçen yıllar içinde, doğal olmayan istekleri yüzünden... kendinden nefret eden birçok genç... bize geldi ve mucizevi bir şekilde... | Open Subtitles | و عبر السنوات، جاءنا أناساً كثيرون للوزارة يكرهون أنفسهم لرغباتهم الشاذة و خلال أشهر |
Lisa Simpson'ın U.F.O. gördüğüne dair bir duyum aldık. | Open Subtitles | جاءنا تقرير بأن فتاة اسمها (ليسا سمبسن) رأت كائناً مجهولاً. |
Marsilya'dan teyit aldık. | Open Subtitles | " حسناً ، جاءنا تأكيد من " مارسيليا |
- Geç haber aldık. - Önemli değil. | Open Subtitles | لقد جاءنا متأخرين |
Seni çıkarmak için plan yapmıştık Marko ama öldüğüne dair haber aldık. | Open Subtitles | كنا نخطط لإخراجك يا (ماركو) لكن جاءنا خبر وفاتك |
Sutton'ın kayıp olduğunu bildiğimi polis öğrenince bu benimle de ilgili olur karavanın dışından garip bir titreşim aldık. | Open Subtitles | عندما تعلم الشرطه, بأني كنت أعرف بأن (ستن) مفقوده ولم أبلغ عن الأمر نعم, سيكون له علاقه بي لقد جاءنا احساس غريب حينما كنا نراقب المقطوره |
Az önce haber aldık yerlerini ... | Open Subtitles | لقد جاءنا خبر ...بموقعهم للتو |
Sonra bir Yangın Kontrol Görevlisi geldi ve binadan çıkmamız gerektiğini söyledi, çünkü üçüncü bir patlama olması halinde, bina buna dayanamayabilirmiş. | Open Subtitles | و جاءنا مارشال من إدارة المطافىء وقال أننا يجب أن نرحل لأنه إذا حدث إنفجار ثالث فهذه البناية قد لا تتحمل |
Birkaç gün sonra bir tanesi geri geldi ve Jivarolular'ın ormanın iç kesimlerine kadar ilerlediklerini söyledi. | Open Subtitles | جاءنا واحد منهم بعد أيام... وقال أن جماعة "خافيير" قد انسحبوا إلى أعماق الغابات |