Rüyamda bana geldi "Bebeğim" dedi, pencereden uçtu. | Open Subtitles | جاءني في الحلم وناداني مطلا عليّ من النافذة |
Biliyorum çünkü oğlu bana geldi ve sana neden böbreğimi verdiğimi sordu. | Open Subtitles | عرفت لأن ابنها جاءني و سألني عن سبب تبرعي لك بكلية |
Geçen hafta eşyaları elinden çıkarmak için bana geldi. | Open Subtitles | لقد جاءني الفتى الأسبوع الماضي لبيع بعض الأشياء |
Bir gün elinde kanıtlarla bana geldi. | Open Subtitles | جاءني في يوم من الايام مرعوباً، و معه دليل. |
Biliyor musun, ondan asistanın olmasını istediğin gece bana geldi. | Open Subtitles | أتدري؟ جاءني في اللّيلة الّذي طلبتَ منه أن يصبح محاميك المساعد |
Ben yahudiyim, biliyorsun. Yahudilerin Tanrısı bana geldi. | Open Subtitles | أنت تعلم أني يهودي و قد جاءني رب اليهود |
Hapisteyken Tanrı bana geldi. | Open Subtitles | لقد كنتُ في السجن عندما جاءني الرب |
Ed bana geldi ve benden yardım istedi, ama ben onun dikkatini verdi | Open Subtitles | (إد) جاءني و طلب مساعدتي ، لكني تخليت عنه |
Bugün altüst olmuş şekilde bana geldi. | Open Subtitles | جاءني اليوم هائجًا |
Bugün altüst olmuş şekilde bana geldi. | Open Subtitles | جاءني اليوم هائجًا |
Önce bana geldi. | Open Subtitles | وقال جاءني أولا ً |
Karın bana geldi ve fanatikler ile Etiyopya arasındaki gizli bir anlaşmayı ortaya çıkarmama yardım etti. | Open Subtitles | زوجتك... جاءني وساعدتني فضح مؤامرة |
O zaman birisi bana geldi. | Open Subtitles | عندها جاءني شخص |
Widmore bana geldi, beni kurtardı. | Open Subtitles | جاءني (ودمور) وأنقذني |