geldiği gezegene geri döndü. Çünkü bu adam bizim gezegenden değil. | Open Subtitles | إلى الكوكب الذي جاء منه لأنه من المؤكد أنه ليس من هذا الكوكب |
Muhtemelen kaçmış ve geldiği yere dönmüş. | Open Subtitles | و بلاشك هرب من البلد إلى المكان الذي جاء منه |
Etrafa bakındı, geldiği yöne doğru geri döndü. | Open Subtitles | نظر فى الأجواء، ثم عاد من الطريق الذى جاء منه. |
Onun kim olduğunu, nereden geldiğini, ya da hakkında bir şey bilen yok. | Open Subtitles | لا أحد يعلم من هو أو المكان الذى جاء منه |
Adamın nereden geldiğini veya onu kimin işe aldığını bilemiyor olmamız garip. | Open Subtitles | من الغريب أنّنا لا نعرف شيئًا حول المكان الذي جاء منه أو حول من جنّده |
Peki ya hangi uzaylı dünyasından geldiğini veya ne işe yaradığını bilen var mı? | Open Subtitles | "وهل يملك أحدًا أيّ فكرة" عن أي عالم فضائي جاء منه أو حتّى ماذا يفعل؟ |
Evrak izi nakdin geldiği yönün tam ters yönünde başlıyor. | Open Subtitles | في الأتجاه المعاكس بالضبط الذي جاء منه النقد أتعجب كيف ستتقبل الخبر ؟ |
O kahvaltının geldiği yerde, mezbahalarda neler olup bitiyor biliyor musun? | Open Subtitles | هل لديكِ أي فكرة ماذا داخل هذا في المسلخ حيث أن وجبة الإفطار جاء منه يا أمي؟ |
Öyleyse burası, uzak atalarınızın geldiği yer olabilir. | Open Subtitles | اذا قد يكون هذا المكان الذي جاء منه أجدادك البعيدون. |
Kedi gibi olması bir yana geldiği yere doğru dörtnala gitti. | Open Subtitles | بغض النظر عما كانت عليه تلك الهرة الأمر أنه عاد مرتين لنفس المكان الذي جاء منه |
Şu askerlerin geldiği kampı arıyoruz. | Open Subtitles | ابحث عن المخيم الذي جاء منه هؤلاء الجنود |
"300 yıl sonra, Afrika prensi denizlerden ortaya çıkar ve genç kızı atalarının geldiği yere geri sürükler." | Open Subtitles | لاحقا بعد ثلاث مئة سنة ينشق البحر عن الأميرة الأفريقية" "لتقطع رحلتها الأولى عبر الممر الأوسط الذي جاء منه الأجداد |
Ben daha ziyade, bu şeyin geldiği yerden endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا أكثر قلقاً بالمكان الذي جاء منه |
Burası kurbanların geldiği yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي جاء منه الضحايا |
geldiği yönü bulmaya çalışıyor ama her seferinde başladığı yere dönüp duruyor. | Open Subtitles | حاول إيجاد طريق عودته ...الذي جاء منه ...لكن بقي هناك تائهاً |
Birçok genetik çeşit olması ve bunların da bazı farklı dereceleri olması, ki bu, bir DNA dizisini tespit edersek (bir bireyin genomu) bir insanın nereden geldiğini tam olarak öngörebileceğimiz anlamına gelir, onun bir ve ikinci kuşak atalarının etrafa çok dağılmamasına yaramıştır. | TED | ولان هناك كثير من التغيرات الجينية تملك تدرجات مختلفة يمكننا من تحديد تسلسل الحمض النووي أو شكل الجينوم الخاص بفرد ما يمكننا بدقة مقبولة تقدير المكان الذي جاء منه هذا الفرد لكي نبين إن كان أبويه أو أجداده تحركوا كثيراً او لم يتحركوا على الاطلاق |