"جاء هنا" - Traduction Arabe en Turc

    • buraya geldi
        
    • Buraya gelip
        
    • buraya gelmiş
        
    • buraya gelen
        
    • buraya geldiğini
        
    • için geldi
        
    • geldi buraya
        
    Orospu çocuğu soygundan birkaç gün sonra buraya geldi. Open Subtitles الوغد، لقد جاء هنا بعد عدة أيام من عملية السرقة
    Dünyadışı hadiseler neticesinde en iyi uzmanlar bu akşam buraya geldi. Open Subtitles جاء هنا الليلة أعظم الخبراء في الشئون الفضائية
    Hint Adaları'nda birkaç yıl geçirdikten sonra buraya geldi. Open Subtitles لقد جاء هنا فقط بعد بعض سنوات في جزر الهند الغربية
    Yani biri dün gece Buraya gelip kalbini durduracak ilaç mı verdi? Open Subtitles هل تتوقع من ان اصدق ..ان شخصاً ما جاء هنا الليلة الماضية واعطاه شيئاً ليوقف قلبه ؟
    Mesaisi sabaha karşı 4'te bitmiş. Gece hasılatını yatırmak için buraya gelmiş, ve katil burada üstüne atlamış. Open Subtitles جاء هنا للقيام بايداع المبلغ الليليِ فقفز عليه القاتل
    Tıpkı birkaç yıl önce buraya gelen ateş bükücü gibi. Open Subtitles مثل مُخضع النار الذي جاء هنا منذ عدة سنوات يبحث عن طريقة لهزم خصمه
    Bayan McAlpin, Er Dunham'ın dün gece buraya geldiğini söylediniz. Open Subtitles السّيدة ماكالبين، قلت دنهام خاصّ جاء هنا ليلة أمس.
    Kendi iradesiyle buraya geldi ki bu da dava hakimin önüne gittiğinde ona avantaj sağlayacak. Open Subtitles جاء هنا بمحض إرادته إلتي يمكن أن تكون مفيدة للقاضي الذي سينظر قضيته
    Çünkü dün gece yardım istemek için buraya geldi. Open Subtitles لأنه جاء هنا الليلة الماضية طلب مني المساعدة.
    Orospu çocuğu soygundan birkaç gün sonra buraya geldi. Open Subtitles الوغد ، لقد جاء هنا بعد عدة أيّام من عملية السّرقة .
    Dün buraya geldi, bazı sırlarla ilgili sorular sordu. Open Subtitles لقد جاء هنا البارحه يسأل عن بعض الاسرار
    Başkan Yardımcısı önce buraya geldi, değil mi? Open Subtitles نائب الرئيس جاء هنا أولاً، أليس كذلك؟
    Aslında Prem arkadaşına yardım etmek için buraya geldi. Open Subtitles في الحقيقه بريم جاء هنا ليساعد صديقه
    Birkaç gün önce başka bir kardinal buraya geldi. Open Subtitles كاردينال آخر جاء هنا قبل بضعة أيام
    Vincenzo dün gece Buraya gelip içini döktü. Bildiğimizden emin olmak istedi. Open Subtitles فينسينزو جاء هنا يطلق فمه بالحديث لقد تاكد اننا نعرف
    Mulder, Henry Weems Buraya gelip kazı-kazan kartı almış. Open Subtitles لذا، مولدر، هنري ويمز جاء هنا لشراء تذكرة اليانصيب.
    Buraya gelip arama yaptığında ise hırsız kendisi bizzat polis karakolunun içinden çıktı. Open Subtitles جاء هنا وطلب ملجاء اللص سلم نفسه الى قسم الشرطه ...مع كل ماسرقه.
    Bakın, bakın! Noel Baba buraya gelmiş! Open Subtitles انظروا ،بابا نويل جاء هنا
    Babam, Thomas Wayne ölmeden bir hafta önce buraya gelmiş. Open Subtitles أبي، (توماس واين) جاء هنا في أسبوعاً قبل موته
    Tıpkı birkaç yıl önce buraya gelen ateş bükücü gibi. Open Subtitles مثل مُخضع النار الذي جاء هنا منذ عدة سنوات
    Orijinal Gregor'un, 70'lerin ortasında, Alman pasaportuyla buraya geldiğini düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد جريجور الأصلي جاء هنا في الوسط - ' 70 s على جواز السفر الألماني.
    Buraya parasını saymak için geldi, kapıyı iki kez kilitledi, parasını masaya koydu fakat kutuyu hiç açmadı. Open Subtitles جاء هنا لعد المال أقفل الباب مرتين وضع المال على المكتب لكن لم يفتح الصندوق لماذا ؟
    İşe gitti, öğlene kadar ofiste durdu ve tek başına yemeğe geldi buraya. Open Subtitles ذهب للعمل وقضى الصباح في المكتب ثم جاء هنا ليأكل وحيداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus