20 dakika önce eyalet başkentinden öfkeli bir telefon geldi. | Open Subtitles | لقد جائتنى مكالمه غاضبه من مجلس الولايه منذ 20 دقيقه. |
Gidecektim ama Paris'te kalmamı söyleyen isimsiz bir arama geldi. | Open Subtitles | لقد كان من المفترض أن أذهب ولكن جائتنى مكالمه مجهوله لأبق فى باريس |
Senin eşkâline uyan bir adam hakkında ihbar geldi. Birini vurup öldürmüş. | Open Subtitles | ويل لقد جائتنى مكالمة وتطابق مواصفاتك تقول انك قتلت رجل |
Bu akşam yaşlı bir kadın geldi. | Open Subtitles | جائتنى سيدة عجوز رقيقة هذه الليلة. |
Bir mektup geldi ve şöyle diyordu- | Open Subtitles | لكنى جائتنى رسالة ...وكان فيها .... كانت هنا |
Bir gün bana geldi ve "Beyefendi, sanırım ben çok hastayım" dedi. | Open Subtitles | ذات يوم جائتنى قالت " يا سيدي " أعتقد أني مريضة |
Ne demek benim telefonumdan geldi? | Open Subtitles | - أعنى , جائتنى من هاتفكِ - ماذا تعنى بهذا ؟ |
Tüylerim diken diken oldu. Birden bire ilham geldi sanki. | Open Subtitles | جائتنى قشعريرة للتو كأنى ألُهمت فجأة |
Ve aklıma bir fikir geldi. Makas... | Open Subtitles | جائتنى فكره.المقص |
Bir kadın bana geldi. Bana hizmetlerini sunmaya çalışmasının ötesinde elde etmeye çalıştığı bir şey daha vardı. | Open Subtitles | جائتنى امرأة تعرض على خدماتها |
Şey hakkında bir telefon geldi... makale hakkında garip bir telefon. | Open Subtitles | لقد جائتنى مكالمة عن المقالة |