"جاره" - Traduction Arabe en Turc

• komşusu
• komşusunun
• komşusunu
• komşu
• komşusuyum
• Komşuları
• komşunun
• komşusuna
• komşun
• komşuya
• komşusundan

- Belki de komşusu gramofonu çok yüksek sesle dinliyordur.
من الممكن أن جاره كان يشغل الفيكترولا بصوت عالي حدا

Ve bu sabah..komşusu bana içmeyi teklif etti
،وهذا الصباح .جاره عرَضَ عليّ بعض الحشيش

Yeni toprak sahibine, yeni komşusunun onunla tanışmak istediğini söyleyin.
أبلغ السيد الجديد أن جاره الجديد يريد مقابلته

komşusunun aç olduğunu bildiği halde uykuya dalabilen insan olgun Müslüman değildir.
أن الرجل الذى يذهب الى الفراش و بطنه ممتلىء بالطعام بينما جاره جائع. انه ليس مسلم

"Kim komşusunu yaralarsa kendisine de aynı şey yapılacaktır!"
و اذا جلب الرجل الرذيلة الى جاره و انه كما فعل فانه سيفعل به

Bu Mostar'da evden eve bir çatışma görüntüsü komşu, komşusuyla savaşıyor.
هذا هو مشهد قتال بين منزل ومنزل في موسطار، جار يقاتل جاره.

- Hayır,ben komşusuyum.
ان جاره الذي اتصل بكم

Mary, Lower Farm'daki yaşlı Bay Abbott'a gidiyorum. Komşuları aradı, durumu iyi değilmiş.
"ماري"، السيد "آبوت" العجوز في مزرعة (لوار)، اتصل جاره ليقول أنه مريض جداً

komşusu bavullarla gitti dedi otobüs ve tren istasyonlarına bakın.
قال جاره أنه غادر ومعه بعض الحقائب فابحثوا في محطات الحافلات ومحطات القطارات

78 yaşında. komşusu kapısının açık olduğunu söylüyor.
يبلغ من العمرِ 78 عاماً، جاره يقول أنّه وجد الباب مفتوحاً.

Leroy'un komşusu hırsızlık yaparken bodrumda temizlikçi adamla karşılaşmış olabilir mi?
ماذا لو كان جاره يسرق أشياء من القبو حيث فاجأه عامل القمامة ؟

Kapı komşusunun vampir olduğuna gerçekten inanıyor ve onu öldürmeyi planlıyor.
انه يري ان جاره مصاص للدماء لذلك فهو سيقتله

Lomez'e de aynısı olmuştu, o da komşusunun elektriğini kesti.
حدث ذلك مع لوميز فقطع دائرة كهرباء جاره.

Bu da komşusunun ışığını kesecek.
مما سيحجب الضوء تماماً عن غرفة طعام جاره

Onu öldüren adamı yakalamak istiyorsanız komşusunu bir gözden geçirin.
اسمعوا، أتريدون القبض على الرجل الذي قتله فعلاً، فلتتحققوا من جاره.

Gabriel ilginçti... onu rahatsız eden insanları öldürmedi, bi kaniş ona havladı diye yan komşusunu öldürmedi.
كان غابريال غريبا لم يقتل أناسا أزعجوه لم يقتل جاره لأن الكلب ثار في وجهه

Hemen şurada oturuyor. İyi bir komşu olmak istedim.
أنه في أسفل الحي, وأريد أن أكون جاره جيده

Bütün bu yağmacı ailelerinin neden olduğu fiziksel savaş, şehir diken üstünde, komşu bile komşuya karşı.
عوائل كاملة من المسلوبين المدينة على الحافة فيما يظهر كل جار ينقلب على جاره

Rob, komşusuyum. Sen de kimsin?
أنا جاره "روب" و من تكون؟

Bu kasabayı harap edip Komşuları birbirine düşman edip korku ve terör estiren ben tam geri kazanmak üzereyken Lauryn Ward'ı kaçıran herifi.
الرجل الذي دمر هذه المدينة حول الجار ضد جاره خلق الخوف والرعب...

Haydi ama Barbie Irak'ta komşunun komşuya sırt çevirmesini gördün.
أعني , بربك يا باربي فلقد رأيت جارا يعادي جاره في العراق

Haberler demişken bilin bakalım kim cilasız manikür yaptırmış ve komşusuna bunu anlatmasın diye yalvarmış.
وبالحديث عن المشاكل النفسية احزروا من خضع لتجميل أظافر شفاف واستجدى جاره ألا يخبر أحداً.

Yeni bir komşun var. Bir kurtadam.
لديك جاره جديده,مستذئبه

Abraham Lincoln ve komşusundan çok daha iyi anlaşacaksınız
ستكونوا متجانسين أكثر من الرئيس لينكون و جاره