"جالساً هناك" - Traduction Arabe en Turc

• orada oturup
• orada otururken
• Orada oturuyordum
• oturmuş
• orada oturuyordu
• orada oturuyorsun
• şurada oturuyordum

Şuna bir bak, orada oturup sanki bunu hiç yapmıyormuş gibi davranıyor.
انظر إليه جالساً هناك وكأنهم لا يقومون بهذا الهراء كلّ يوم

Neden böyle giyindiğimi açıklamak için son yarım saattir orada oturup bir hikaye üretmeye çalışıyordum.
كنت جالساً هناك للنصف ساعة الماضية، محاولاً تأليف حكاية، لتفسير حضوري بهذا الهندام

orada otururken, kalkış için zamanın yaklaştığını bilmek çok enteresan bir duygu.
...أنه شعور مثير عندما تكون جالساً هناك وأنت تعلم أن الوقت يمر

On yıldan uzun bir süre önce, bir sabah, düzenli, haftalık iş seyahatim esnasında Orada oturuyordum, benim ligimin oldukça dışında olan güzel bir kadın Qantas bekleme salonuna girdi ve birini başkasıyla karıştırma durumunda olduğu gibi doğrudan bana doğru yürümeye devam etti.
في أحد الصباحات، قبل أكثر من عقد من الزمن، كنتُ جالساً هناك في رحلة أسبوعية، ودخلت امرأة جميلة جدّاً إلى صالة كانتس واستمرت بالمشي باتجاهي مخطئة في هويتي.

Masada oturmuş ona bakarken birden her şeyi çok açık bir şekilde fark ettim.
وعندما كنت جالساً هناك ،أنظر إليها تجلت لي الأمور تماماً

Butters sadece orada oturuyordu, baba.
باترس كان جالساً هناك فقط يا أبي.

- Tamam. - Öyleyse orada oturuyorsun.
ــ إذاً ستكون جالساً هناك ــ حسن

Tam şurada oturuyordum.
كنت جالساً هناك.

orada oturup ateşe bakıyordum.
، كنت جالساً هناك ، وأنظر إلى تلك النار

Ben oraya pekan cevizli turta yemeye gitmiştim ve onu orada otururken gördüm.
دخلت لأحصل على فطيرة البقان، ورأيته جالساً هناك

Orada oturuyordum ve ben bile biraz cesaretlendim.
كنتُ جالساً هناك و تشجعتُ قليلاً

Orada oturuyordum ve ne olacağını hiç bilmiyordum.
كنت جالساً هناك لا أعرف ماذا سيحصل

Orada oturuyordum.
كنت جالساً هناك

İçeri odaya gittim, baktım bu kendi kendine oturmuş bir şeyler anlatıyor.
لقد ذهبت الى الغرفة الأخرى ووجدته جالساً هناك يتحدث الى نفسه ماذا حدث ؟

Sadece orada oturuyordu.
و كان جالساً هناك فحسب

Sen orada oturuyorsun sadece.
أنت فقط جالساً هناك.

Hatta bak, tam şurada oturuyordum.
كنت جالساً هناك , أترى ؟