Onu tanıdıktan sonra bile, onunla sevişmek isteyen bir kız ki bu da, benim, Jay ve Neil'la vakit geçireceğim anlamına geliyordu. | Open Subtitles | ,فتاة لازالت تريد أن تمارس الجنس معه حتى بعد معرفتها به مما يعني أني سأقضي وقت ذو قيمة مع جاي و نيل |
Bu sırada, Jay ve Neil alt kata gidip seks nüanslarını tartışıyorlardı. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, توجه جاي و نيل إلى الأسفل لمناقشة الإختلافات في السياسات الجنسية |
Bu sırada, Jay ve Neil'i zaptetmek iyi bir işti çünkü işin ucunda Hollandalı bir kız vardı. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, أحسن جاي و نيل صنعا عندما لفوا كمومهم إلى للأسفل لأنه كانت هناك فتاة هولندية بلا أية تحفظ |
Alabileceğim en iyi notları alıp Jay ve Neil'le aynı üniversiteye gitmeme konusunda. | Open Subtitles | التي بإمكاني الحصول عليها لذا لن ينتهي بي المطاف في الجامعة مع جاي و نيل |
Jay ve Neil'in tabiata karşı açtığı savaştaki ölü durumu, 52 çiçek ve bir tane dalga geçen sincap. | Open Subtitles | عظيم, فإلى حد الآن, أسفرت حرب جاي و نيل ضد الطبيعة الأم ,عن مقتل52 زهرة و سنجاب ظريف |
İlk sincabımı ezdim, burnumun kanca olduğunu öğrendim ve Jay ve Neil'in gerçekten de yaratıcı olduklarını gördüm. | Open Subtitles | ,أول مرة أسحق سنجاب ,إكتشفت أنني فضولي و رأيت شيئا يدل على أن جاي و نيل بارعين فجأة |
Jay ve Neil söyledikleri üzere "hatun kaldırmaya" gitmişlerdi. | Open Subtitles | ذهب (جاي) و (نيل), إلى ما أسموه: "البحث عن الحسناوات" |
Fakat Jay ve Neil'a hayranlık duyuyordum. | Open Subtitles | فلذا بطريقة ما, على أن أنظر بإعجاب إلى (جاي) و (نيل) |
Jay ve Neil asla Fernando'nun sikine ne kadar yakın durduklarını söylemediler. | Open Subtitles | لم يخبرنا (جاي) و (نيل) عن مدى قربهم من قضيب (فرناندو), |