Dinle Romalılardan daha çok nefret ettiklerimiz Musevi Halkın Cephesi. | Open Subtitles | الناس الذين تكرههم أكثر من الرومان هم جبهة الشعب اليهودي |
Şimdi, Japon Özgürlük Cephesi olarak, bizim de harekete geçmemiz lazım. | Open Subtitles | الآن هو وقت جبهة تحرير اليابان , يجب أن تتخذ موقفاً |
Şimdi, Japon Özgürlük Cephesi olarak, bizim de harekete geçmemiz lazım. | Open Subtitles | الآن هو وقت جبهة تحرير اليابان , يجب أن تتخذ موقفاً |
Stuart Shepard, 1326 Batı 51. Cadde, 3. kat, Ön taraf. | Open Subtitles | الشارع الحادي والخمسون، الطابق ثالث، جبهة |
Tabii. O herifin alnına numarayı hangi salak yazdı? | Open Subtitles | ماهذا الرقم الذي وضعه الاحمق علي جبهة الرجل |
Diğer bir deyişle, Bağımsılık Cephesi'nin kazanmaya yetecek askeri gücü yok. | Open Subtitles | بعبارة أخرى، جبهة التحرير اليابانية لا تملك القوة الكافية لكي تربح |
Bir ölü ve birden çok yaralı olan saldırıyı Cihatçı Özgürlük Cephesi üstlendi. | Open Subtitles | واحد من القتلى والعديد من المصابين من العملية التي نفذتها جبهة التحرير الجهادية. |
McGowan, Dünya Kurtuluş Cephesi'nin bir parçası olarak çevreyi savunma adına iki kez kundakçılıktan mahkum oldu. | TED | أدين ماكغوان بتهمة المشاركة في حرقين مفتعلين تحت اسم الدفاع عن البيئة كجزء من جبهة تحرير الأرض. |
Japon Bağımsızlık Cephesi'nin ana üssünün bu bölgede olduğunu teyit ettik. Dört ana birliği yediye böldük ve şu anda pusuda bekliyoruz. | Open Subtitles | لقد تم التأكد من أن قاعدة جبهة تحرير اليابان في هذه المنطقة |
Özgürlükçü Kurtuluş Cephesi hala kuzey eyaletleri k ontrol ediyor mu? | Open Subtitles | أماتزال جبهة التحرير الوطنى تسيطر على المناطق الشمالية؟ |
Burada Nasıralı Brian'ı saklıyormuşsun Musevi Cephesi Halkı terörist grubunun bir üyesi. | Open Subtitles | نعتقد أنك تخبئ براين الناصري وهو عضو في منظمة أرهابيه جبهة الشعب في اليهوديه |
Stuart Shepard, 1326 Batı 51. Cadde, 3. kat, Ön taraf. | Open Subtitles | الشارع الحادي والخمسون، الطابق ثالث، جبهة |
Lastik dövüş tarzı kavrama. Sabit Ön nişan, 2-inch'lik namlu. | Open Subtitles | ثبّت مؤخّرة، مشاهد جبهة تعلية , برميل بوصتين. |
Binlerce nanobot taşıyan bu buz parçasını, kızının alnına yerleştireceğim. | Open Subtitles | سأضع هذه قطعة الثلج، إحتواء آلاف الزوارق المجهرية، على جبهة بنتك |
alnı King Yao'ya omuzları ise Zichan'a benziyormuş. | Open Subtitles | أي جبهة تشبه الملك ياو تبدو الأكتاف مثل زي شان |
Seni rahatsız etmekten nefret ediyorum ama dün gece bir adam binanın önünde saatlerce arabasıyla durdu. | Open Subtitles | أكره لمضايقتك، لكن ليلة أمس في جبهة البناية، كان هناك رجل في السيارة الواقفة لساعات. |
alıngan olmaksa kararın, geç kalmamızın... anlamı, bizi savunmanın önüne koyman. | Open Subtitles | لذا قرارك هو أن تصبح سريع الغضب وتقول أننا تأخرنا مما يعنى أنك تود أن تضعنا فى جبهة الدفاع |
Oğlum, sallanma demirinden düştüğü için alnında bir sürü dikiş var. | Open Subtitles | جبهة طفلي بالكامل فيها غرز بسبب القفز في غابة الصالة الرياضية |
Bu Özel Tim tarafından yapılan ilk başarılı operasyondu. | Open Subtitles | كانت تلك أول عمليه كبيرة ناجحة تنفذها جبهة البحث |
Merkezde, 150 km 'lik bir cephede birkaç Amerikan saldırı birliği dinleniyordu. | Open Subtitles | في الوسط، على جبهة بعرض 88 ميل تكمن بعض الفرق الأمريكية المرهقة من المعركة ترتاح في قطاع هادئ |
Kocam geçen sefer cepheden geldiğinde küçük şeyi neredeyse kopacak gibiydi. | Open Subtitles | في آخر مرة عاد زوجي من جبهة القتال كان عضوه مهتريء |
EU'ya karşı El Alamein cephesinde çatışma başladı. | Open Subtitles | لقد إندلعت معركة ضد الإتحاد الأوربي في جبهة العلمين |
Avrupa'da ikinci bir cephenin açılması lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى الدعم من جبهة أخرى في أوروبا |
alnındaki yaraların çocuğun küreğinden oluşup oluşmadığına bakalım. | Open Subtitles | لنرى إذا التهتك على جبهة هذا الشخص متوافقة مع مجرفة الولد |
En son başarıları İslami Savaşçılar'ın kullandığı banka hesaplarını dondurmak oldu. | Open Subtitles | محاولتهم الأخيرة الناجحة تمثلت في تجميد مجموعة من الحسابات البنكية مستعملة من طرف جبهة المغيرون الجهادية |