Şu ana kadar hiç kayıp büyükanne bildiren olmamış. | Open Subtitles | لحد الآن ، لا توجد أية تقريرات تدل على جدات تائهات. |
En tuhafı da, bankalar fakir, siyah büyükanne adayı Batı Adams'lılara iş kredisi vermez. | Open Subtitles | و الغريب في الامر ان المصارف لا تعطي قرض.. لسوداء او فقيرة من وست ادمز اللواتي سوف يصبحن جدات |
Duyduğuma göre, ikiniz 30 yaşından önce büyükanne olmuşsunuz. | Open Subtitles | يبدو أنكم أنتم الاثنان جدات قبل أن تبلوغوا الثلاثين. |
Bu kilotların parmaklıklar ardındaki bir grup kalktaktan geldiğini bilselerdi erkekler polyester anneanne donlarından hoşlanırdı. | Open Subtitles | قد يثارون الشباب من سراويل جدات مصنوعه من البوليستر إن علموا بأنها اتت من مجموعة عاهرات خلف الأقضاب |
Ama beraber büyükanne olmak hoş olurdu. | Open Subtitles | لكن من الممتع لو كنا جدات سوياً |
Ve siz farketmeden, çok iyi birer büyükanne oolacağız. | Open Subtitles | وقبل أن ندرك ما يجري سنغدو جدات مثاليات |
Evrendeki herkesten daha çok İngiliz büyükanne tanıyorum. (Kahkahalar) Onlara büyükanne Bulutu deniyor. | TED | الآن اعرف عدد جدات انجليزيات اكثر من اي انسان في الكون. (ضحك) اسميناهم «سحابة الجدة» |
büyükanne katili. | Open Subtitles | مغتصب جدات |