Benim talimatlarımı hiçe saydığın için çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون جداً انك اخترت ان تتجاهلي اوامري |
Biliyorsun, bana güvendiğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | أتعلم أنا مسرور جداً انك وثقت بى |
Oh, Tanrım. Geldiğim için çok mutluyum. | Open Subtitles | أوه، الله، أَنا مسرورُ جداً انك جِئتَي. |
Bize katılmana çok sevindim. Burada olduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيد جداً انك معنا الان - انا ممتن جداً كوني هنا - |
Beni seçtiğin için çok memnunum. | Open Subtitles | انا في الحقيقة مسرور جداً انك اخترتني |
Kardeşim olduğun için çok memnunum. | Open Subtitles | انا سعيدة جداً انك اختي في السكن |
Ayrıca bu konuyu bize anlattığın için çok mutluyuz. | Open Subtitles | ونحن سعيدون جداً انك قلتي لنا هذا |
Evde olduğun için çok mutluyum! | Open Subtitles | انا سعيدة جداً انك رجعت الى المنزل. |
Burada olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | انا مسرورة جداً انك هنا |
Bak Berkley, hakkımızda yanlış bir fikre kapıldığın için çok özür dilerim. | Open Subtitles | اسمع (اسمع (بيركلي انا اسفة جداً انك اخذت فكرة خاطئة عنا |
"Adrian, hayatımda olduğun için çok mutluyum." | Open Subtitles | ادريان) انا سعيدة جداً) انك فى حياتى |
Hâlâ burada olduğun için çok mutluyum Angela... | Open Subtitles | (سعيد جداً انك ما زلت هنا يا (انجيلا |